18 Temmuz 2012 Çarşamba

Lockout (2012)


Yönetmen: James Mather, Stephen St. Leger
Oyuncular: Guy Pearce, Maggie Grace, Vincent Regan, Joseph Gilgun, Lennie James, Peter Stormare, Peter Hudson
Senaryo: James Mather, Stephen St. Leger, Luc Besson
Müzik: Alexandre Azaria

Sinemayı artık iyiden iyiye aksiyondan ibaret sanmaya başlayan Luc Besson’un kafasından çıkma Lockout, komploya kurban giden bir ajan eskisine sunulan kurtuluş planı formülüyle, yüksek güvenlikli bir hapishaneyi ele geçiren tehlikeli mahkumlar formülünü birbirine çarpan, Amerikan Başkanı’nın biricik kızını da bu karmaşanın ortasına bırakan, Besson’un iki senaristle birlikte yazdığı bir bilimkurgu aksiyon. Aslında bu formüller curcunasıyla bir western ya da günümüz normlarında bir film de çıkabilecek iken, olay 2079 yılında geçen bir bilimkurguya uyarlanmış. Gerçi bilimkurguya da hakaret etmiş oluyoruz bir yerde. Besson ile senaryoyu şekillendirip filmi yöneten iki isim ise doğru dürüst kimsenin tanıyıp duymadığı James Mather ve Stephen St. Leger olmuş. Böylece her yönüyle de oradan buradan kesip yapıştırma olduğu belli vasat bir aksiyon ortaya çıkmış.

Bilimkurguda, hele de doğrudan DVD raflarında yerini ayırtan bilimkurguda mantık aramanın mantıksızlığı bir tarafa, nereyi hedef alırsa alsın kendini “bilimkurgu” olarak adlandırmış bir filmin bile kendi içinde tutarlılıklar bulunması gerekebilir. Bazı filmler, başka özellikleriyle kendi tutarsızlıklarını görünmez ya da görünür/fazla umursanmaz kılabildikleri için en azından seyir zevki yaşatabilirler. Oysa Lockout o kadar sıradan ki seyir zevki yaşatmak bir yana, o zevki yaşayası olan bir seyirciye bile adam gibi bunu yaşatmayı beceremeyen bir film. Bir kere o kadar hızlı bir film ki, 90 dakikalık bir fragmandan ibaret denebilir. Tabii bu durum aksiyon hastası kitle için çöpsüz üzüm gibidir. Lakin filmin herhangi bir iz bırakma kaygısı taşımayan bu hızı yer yer takip edilmesini bile güçleştiriyor. Hele de 2079 yılında sürekli “yüksek güvenlikli” diye gözümüze sokulan bir uzay hapishanesini keş bir tecavüzcü bile ele geçirebiliyorsa olaya çizgi film mantığıyla bakmak kaçınılmaz bir hal alıyor. Başkanın kızının orada bulunma gerekçesi de ayrı bir saçmalık.


Bu filmde görmeyi beklemediğim Guy Pearce’ın canlandırdığı filmin maço kahramanı Snow’un dalgacı tavrı ve zaman zaman gerçekten iyi bulunmuş esprileri bir şeyleri renklendirmeye çalışsa da yeterli olmuyor. Aksiyon tarafında teknik yavanlıklar oldukça fazla. Kötü adamlara senaristler tarafından zoraki bir zeka yüklenmiş ve onların alt edilişleri de çok sıradan kalmış. Sürpriz final klişesini de kullanınca her şey tam takım yerini almış. Filmi kurtarmaya gücü yetmeyen Pearce karizmasından ne derece söz edilebilir bilinmez ama diğer oyuncular da kötü bir filmde çok iddialı şeyler sunmuyorlar haliyle. Lockout’un Fransa yapımı bir film olması da ayrıca ilginç. Keşke Taken kadar ilgi gösterilseymiş belki daha olgun bir yapım ortaya çıkarılabilirmiş. Filmde merkezin hapishaneye gizlice giriş yapan Snow’dan durum raporu istemesi üzerine Snow’un onlara yaptığı espri aslında filmin genel karakterini de özetliyor: “Küresel ısınma, bir ünlü göğüslerini yaptırmış, meclis yine boş işlerle uğraşıyor. Her zamanki şeyler!”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder