Tayvan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tayvan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Mart 2021 Perşembe

A Sun (2019)

 
Yönetmen: Mong-Hong Chung
Oyuncular: Yi-wen Chen, Samantha Shu-Chin Ko, Chien-Ho Wu, Greg Han Hsu, Kuan-Ting Liu, Chen-Ling Wen, Apple Wu, Ivy Yin
Senaryo: Yaosheng Chang, Mong-Hong Chung
Müzik: Sheng-Xiang Lin

Mong-Hong Chung'ın senaryosunu Yaosheng Chang ile beraber yazdığı ve kendisini yönettiği Tayvan yapımı A Sun, dört kişilik bir ailenin birkaç yıl içinde yaşadığı trajik olayları işleyen dokunaklı bir dram. Bir sürücü kursunda direksiyon eğitmenliği yapan baba A-Wen, kuaförlük yapan anne Qin, tıp okumak amacıyla dersaneye giden büyük oğul A-Hao ve hiçbir işte dikiş tutturamayıp suça bulaşan küçük oğul A-Ho'dan oluşan bu aileyi ve yaşadıklarını 2.5 saatlik süresi boyunca ağırbaşlı bir ton ve ritimle işleyen Chung, az da olsa mizahi, yer yer gerilimli, çoğunlukla melankolik bir üslupla dizayn ediyor. Kağıt üstünde pek çok yönüyle sıradan bir ailenin, küçük oğul A-Ho'nun bir suça karışması nedeniyle 1.5 yıl hapse mahkum edilmesi ve sonrasında çözülmeye başlaması, türlü olay ve karakterlerle boyutlandırılıyor. A-Ho’da hayal kırıklığına uğrayan, öfke duyduğu küçük oğlunun mahkum edilip fazla ceza alması için hakimi bile kışkırtan A-Wen, tüm ümidini doktor olmasını umdukları A-Hao’ya bağlıyor. Aslında ailesinin sandığı kadar iyi bir öğrenci olmayan A-Hao ise içine kapanıklığı ve naifliği ile küçük kardeşinin tam tersi bir karakter yapısına sahip. Yaşanan trajik bir olay sonrası tüm dengesi sarsılan ailenin, bir şekilde o dengeyi yeniden kurmak, devam eden hayatlarının dizginlerini ellerine almak için çabalayışlarını izliyoruz.

Mong-Hong Chung, sıradan bir çekirdek aile ve onun sıradan fertleri ile bu kadar uzun bir süre ne anlatabilir diye düşünen olursa, ona özellikle Uzakdoğu'dan çeşitli örnekler sunulabilir. Zira bu kültürün kendini sürekli yenilemeye yönelik senaryo hamleleri, karakter geliştirme fikirleri, olay örgüsünü zenginleştirme formülleri mevcut. Bunların kimi fazla arabesk veya duygu sömürüsüne meyilli tercihler de olabiliyor. A Sun, dört aile ferdi sayesinde kendini dört farklı parçaya bölüp bir müddet bu yolda ilerliyor. Filmin başlarında A-Ho'nun işlenen bir suça yardım edişi ve mahkeme sonrası hapse girişiyle bir süre hapishane klişeleri barındıran kanaldan, dersaneye giden ve sınıfındaki Xiao-Zhen ile yavaş yavaş arkadaşlıktan ilişkiye geçmeye başlayan A-Hao sayesinde duygusal bir kanaldan, ebeveynlerin aileyi ayakta tutma ve rutin geçinme gayretlerinden de başka bir kanaldan akan film, ele aldığı çatışmaları sömürü malzemesi yapmadan, sadece ailenin tüm zorluklara karşı ayakta durabilme mücadelesine odaklanıyor. Yan karakterlerin varlığına onların hikayelerini katmadan olası bir dağınıklığın önünü de alıyor. Ama bir yanıyla da onların sentetik kalmalarını istemiyor ve makinenin parçaları haline getiriyor.

Beklenmedik trajik kırılma noktası sonrasında nasıl bir yol izleyeceğine dair merak uyandıran film, o kırılmayla aile fertlerinin iletişim sıkıntılarını sorgulamak ve onlara sorgulatmak yönünde elini güçlendiriyor. Bu süreç, beraberinde A-Ho'nun hapse düşmesine sebep olan, hapisten çıkınca tekrar ona musallat olan serseri Radish'in dahil edilmesiyle gerilim de yükleniyor. Sonlara doğru yaklaştıkça narin yapısına kattığı bu gerilimle çok iyi bir suç gizemi, daha sonra da onun çözümlemesini ekleyen senarist ikilisi Chung ve Chang, güneş altında dramatik açıdan çok güçlü bir sahneyle tekrar o kırılganlığına dönerek, üstelik çok daha güçlü dönerek gözleri dolduruyor, yürekleri yakıyor adeta. Oyunculuk açısından ortada öyle çok büyük performanslar var sayılmaz. Ama asıl olay, oyuncudan ziyade gerçek kişiler gibi görünen oyuncuların taşıdığı doğallıkta saklı. O doğallık da oyuncuyum diyen çoğu aktörden çok daha vurucu etkiler taşıyor. Filme adını veren güneş olgusu ise, büyük oğul A-Hao'nun kız arkadaşı Xiao-Zhen'e gönderdiği cep telefonu mesajının harikulade kurgusu eşliğinde filmin en görkemli anlarından birini oluşturuyor. Güneşte kalanlar ve kendilerine bir gölge bulanlar diye betimlenen insanların hayatın zorluklarıyla nasıl baş edip edemedikleriyle varoluşlarını değerlendiren bu bakış, kendi derinliğini yaratıyor. Kaybedilenler sayesinde elinde kalanların değerini anlamak, onlara sahip çıkmak üzerine yeni olmayan ama eskinin gücünü çok iyi kullanan A Sun, keder ve umudu içtenlikle birleştiren, 2020 yılının en kırılgan Uzakdoğu yapımlarından biri.

25 Ekim 2018 Perşembe

Parking (Ting che) (2008)


Yönetmen: Mong-Hong Chung
Oyuncular: Chen Chang, Lunmei Kwai, Leon Dai, Chapman To, Jack Kao, Peggy Tseng
Senaryo: Mong-Hong Chung

Tayvan'ın başkenti Taipei'de Mayıs’ın ikinci Pazar günü olan Anneler Günü'nde pasta almak üzere yol kenarına park eden Chen Mo, işi bittikten sonra arabasını engelleyen başka araçlar yüzünden bir türlü çıkamaz. Aracın bulunduğu mahallede başına gelecekler, ona asla unutamayacağı bir gün yaşatacaktır. Basit bir çıkış noktasıyla Chen Mo’nun aracını parkettiği alandan çıkamaması etrafına örülen hikaye, bir süre sonra o muhitte yaşayan esnafın ve bazı komşuların hikayeleriyle katmanlaşarak trajik, komik, dramatik insan manzaraları sunuyor. Normalde içinden çıkılması pek de kolay olmayan veya tatminkar sonuçlar vermeyen bu tip senaryolar, ilk senaryo ve yönetmenlik denemesiyle Tayvanlı Mong-Hong Chung açısından bakıldığında yüzünü kara çıkarmamış.

Gereksiz yere uzatılmış hissi veren bazı sahneler dışında durağan temposu dahilinde bile bir hareketlilik yakalıyor. Tabi bu küçük hikayelerin aksıran tıksıran yönleri de yok değil. Üstelik atmış olduğu düğümleri çözmek için hazırlıklı olduğunu film içerisinde belli de ediyor ki, bu düğümlerin aslında kördüğüm olmadığı gerçeği Parking’i bir parça çaptan düşürüyor bana göre. Yine de bazı sorunların çözümünde takındığı pozitif tavır, Parking’i ölçülü bir gerilim ile masalsı bir sevimlilik arasında başarıyla dengeliyor. Tuvaletteki balık kafası, çiçekli gömlek, bir mahkumun küçük kızına yazdığı mektup, berber dükkanında oynanan akşam langırtı, bir türlü eve ulaşamayan talihsiz pasta ve tabii farklı referanslarla kendini gösteren annelik… Ting che / Parking, ayrıntılara ve onların filmlerde üstlendikleri mühim rollere kıymet veren izleyicilerin daha fazla sevebileceği, “kendisi gibi”, ama yine de “başka” bir film.