20 Temmuz 2012 Cuma
Mientras duermes (2011)
Yönetmen: Jaume Balagueró
Oyuncular: Luis Tosar, Marta Etura, Alberto San Juan, Petra Martínez, Carlos Lasarte, Iris Almeida, Pep Tosar
Senaryo: Alberto Marini
Müzik: Lucas Vidal
İki [Rec] filminin yönetmeni Jaume Balagueró’nun yönettiği Mientras duermes, mutsuzluktan muzdarip apartman görevlisi César’ın gerilim yüklü dramını konu alıyor. Apartmanda yaşayan güzel ve mutlu Clara’ya duyduğu ilgiyi onun mutluluğuna duyduğu kızgınlıkla birlikte yaşayan César, gece işi bittiğinde kendine edindiği tüyler ürperten rutiniyle Clara’nın bu pozitif yönlerini yavaş yavaş elinden almaya çalışıyor. Her sabah gözlerini hiçbir motivasyon olmadan açmaktan bıkmış olan bu adamın kendine sağladığı bu garip ve hastalıklı motivasyon üzerinden ilerleyen bir Alacakaranlık Hikayesi de denebilir Mientras duermes için. Balagueró akıllı yönetimiyle hem César’ın, hem de Clara’nın dramını es geçmeden bu ilginç hikayenin hakkını veriyor. Üstelik bunu gerilim ve dram türlerinin birbirinin önüne geçmesine misaade etmeden yapıyor.
Apartman sakinlerine karmaşık psikolojik durumunu belli etmeyen César’ın ensesinden ayrılmayan ve sürekli onun açıklarını arayan apartman yöneticisi ile, kendisine şantaj yapan küçük Úrsula’nın varlıkları filmin gerilim tellerinden ikisini oluşturuyor. Ama bu tellerin hepsini elinde tutan César olduğu için (ve filmin baş karakteri olarak onunla özdeşlik kurduğumuz için) mevcut gerilim havası filtreden geçerek bir miktar süzülüyor. César ile özdeşlik kurmanın kolaylığı, onun apartmandakilere bıraktığı sevimli ve yardımsever imajından çok, seyircinin röntgenciliğe ve çoğu insanın kurduğu bir fanteziyi yaşadığından ötürü oradaki yakalanma korkusunun sağladığı adrenalinin cazibesinden de kaynaklanıyor. César’ın gizlice girdiği dairede Clara ve erkek arkadaşıyla evde mahsur kaldığı soluksuz bölüm, [Rec]’in çiğ geriliminden farklı olarak “normal” bir kurmacadan başarılı bir dinamik elde ediyor.
César’a hayat veren İspanyol sinemasının başarılı aktörü Luis Tosar’ın her kalıba uyumlu oyunculuğu yanında, Marta Etura da Clara’nın mutluluktan endişeye, oradan da acıya dönüşen ruh halini yansıtmada çok becerikli. Yine İspanyol sinemasının tecrübeli iki ismi olan Carlos Lasarte ve Petra Martínez’i yan rollerde görmek de güzeldi. Jaume Balagueró’nun [Rec]’lerde iyice ivme kazandırdığı "found footage" haricinde de oldukça yetkin bir yönetmen olduğu anlaşıldı. Sadece senaryoyu yazan Alberto Marini’nin herkesi memnun etmeyebilecek finali üzerine birşeyler söylenebilir ki, o noktada da seyircinin filmin gelgitleri sırasında César’ı nasıl gördüğüyle, yaptıklarını tasvip edip etmemesiyle alakalı bakış farklılıkları söz alacaktır. Böylece “daha iyilerini görmüştüm” diyenler mutlaka çıkacaktır.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder