28 Ağustos 2014 Perşembe

Mayor (2013)


Yönetmen: Yuriy Bykov
Oyuncular: Denis Shvedov, Yuriy Bykov, Irina Nizina, Ilya Isayev, Dmitriy Kulichkov, Boris Nevzorov, Kirill Polukhin
Senaryo: Yuriy Bykov
Müzik: Yuriy Bykov

Komiser Sergey Sobolev, karısının doğum haberini alır almaz aceleyle yola çıkar. Aşırı hız yapınca annesiyle birlikte yoldan geçen bir çocuğa çarpar ve çocuk olay yerinde ölür. Olaya tanık olan anneyi de kendi arabasına kilitleyip yardım etmeleri için karakoldan arkadaşlarını arar. Sergey ya hapse girecektir ya da bu olayı örtbas edecektir. Tahmin edilebileceği üzere işler sarpa sarar ve türlü trajedilere doğru yol alınır. Yapılan seçim ve bu seçimin uygulanma safhalarını anlatan Yuriy Bykov'un yazıp yönettiği Mayor, baştan sona sahip olduğu gerilimi, adım adım yükselttiği tansiyonu ve vicdan ana başlığı altında şekillenen farklı dramları başarıyla karıştırmış bir film. Yukarıdan aldıkları emir gereğince, polis teşkilatını bir skandal ile uğraştırmamak için Sergey'in suçunu kapamaya çalışan polislerin üzerinden güçlü bir adalet eleştirisi ve vicdan sorgusu yapan Mayor, senaryosuyla seyirciyi bu eleştiri ve sorgularla ikilemlerde bırakmak istiyor. Bu senaryoyu yazan ve filmi yöneten (hatta müziklerini yapan) Yuriy Bykov'u ise filmde Sergey'in suçunu örtbas etmek için çabalamak zorunda bırakılan Pasha rolüyle izliyoruz.

Mayor'un en önemli avantajlarından biri karlı, soğuk ve baskıcı atmosferi. Bu atmosferi gerçekçi performanslar ve "insan olmaya nasıl katlanıyorsunuz" gibi büyük bir sorunun yer aldığı ikilemle birlikte sunan film, bu tümevarımı "siz olsanız ne yapardınız"dan "herkes kendi menfaatini düşünür"e yönlendirmekte sıkıntı yaşamıyor. Ama filmin orta yerinde duran vicdan olgusu, doğru olanı yapmaya yönelik hamleleri elinin altında bulundursa da, o insan olmanın ağırlığını hissettirecek yanlış tercihleri öne sürerek geriye dönüşü olmayan trajik sonuçlarla kendini güçlendiriyor. İktidar güçlerinin zorla özel alanları kamulaştırma zorbalığını, emniyet güçlerini oluşturan bireylerin yozlaşmışlığını da dillendirerek Sergey'in özel durumundan genel kirlilik çıkarımları yapabiliyor. "İnsan olmaya nasıl katlanıyorsunuz" sorusunun cevabını da "sizin katlandığınız gibi" şeklinde hemen vererek bu acı gerçeği tarafların bakış açılarından yansıtıyor. Ateşin sadece düştüğü yeri yaktığı, düşmediği yerde bulunanların o ateşi söndürmek için kendilerini zorlamadıkları, hatta bazılarının kendi çıkarları uğruna o ateşi körüklediği durumlarda insan olmanın ağırlığını bu zıt perspektiflerden aktarmaya çalışıyor.

Bu çalışmalarının büyük bir bölümünde başarı sergileyen film, sonlara doğru bulduğu bazı çözümlerle izleyene burun kıvırtma potansiyeline de sahip. Yine de yeni doğan çocuğunu bırakıp hapse girmek istemeyen Sergey ile, oğlunu yitiren Irina'nın adalet arayışı arasındaki sıkışmışlığın temelinde yükselen hikaye, amaçladığı ikilemi ve bu ikilemden doğru olanı yaparak çıkabilmenin mümkün olmayışını, insan olmanın katlanılmaz yönüyle çarparak elde ettiği sonuçla kendi ruhuna ters düşmüyor. Denis Shvedov, Irina Nizina ve Yuriy Bykov'un güçlü performansları da acı, öfke, pişmanlık, korku, mecburiyet gibi film için gerekli duygulara hakim bir şekilde akıyor. Yuriy Bykov ise son dönemde kendi ülke sinemasından çıkan kaliteli filmlerden birine imza atmış bir yönetmen olarak dikkat çekiyor. Bu filmden sonra yine kendisinin yazıp yönettiği The Fool (Durak) adlı filmi de merak ettiriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder