23 Mayıs 2016 Pazartesi

Going Clear: Scientology and The Prison Of Belief (2015)


Yönetmen: Alex Gibney
Senaryo: Alex Gibney, Lawrence Wright
Müzik: Will Bates

Yazar ve yapımcı Lawrence Wright'ın Going Clear: Scientology and The Prison Of Belief adlı kitabını temel alan Alex Gibney'nin çektiği aynı adlı belgesel, temeli 60'lı yıllara dayanan, günümüze uzanan süreçte değişimlere uğrayan, evrimleşen, en önemlisi de katlanarak büyüyen bir inanç sistemini masaya yatırıyor. Bilim kurgu kitapları yazarı L. Ron Hubbard, rekorlar kitabına bile girmiş üretkenliği sonucu yazdığı bu kitapların bir çöp olduğunun bilinciyle, halktan çok ilgi görmesini kazançlı bir fırsata dönüştürmek istiyor. Kendi deyimiyle insanların bu aptallıklarını, uydurma kod ve kurallarla dolu bir dine yönlendirmek, bu sayede para kazanmanın kolaylığıyla rahata ve güce erişmek istiyor. Bunun için kolaydan zora doğru giden evreleri gerçekleştirmeleri için katılımcıları ikna gücüyle kandırıp kendine ve bu yeni inanca bağlıyor. Kısa zamanda bu doğaçlama dinin müritleri sayesinde hayalgücünü paraya çevirmeye başlıyor.

Hubbard'ın temellerini attığı bu inanç sistemi, gerçekçi görünecek ölçüde kafa karıştırıcı. Kafadan salladığı anlaşılmasın diye küsüratlı sayı veren adamlara benzeyen deneysel bir tarzı var. Tabii söz konusu inanç, din, maneviyat olunca ne satsa alacak bir kitle bulması fazla zaman almıyor. Bu gelişimi sağlayan yöntemleri, tarikatın çalışma prensiplerini, birbirinden tuhaf metodlarını, zamanında Scientology sisteminin içinde olan fakat çeşitli nedenlerden dolayı uyanış yaşayarak bu yanlışlarından dönen kilit isimlerin ağzından öğreniyoruz. Bu isimlerden en bilineni Crash, In The Valley Of Elah gibi filmlerin yönetmeni Paul Haggis. Onun ve sisteme en yakın diğerlerinin detaylı hikayeleri, gittikçe artan şaşkınlıklara sebep oluyor. Çünkü çocuk kandırır gibi uyduruk yöntem ve prensiplerle haksız kazançlar elde eden, yatırımlar ve vergi muhafiyetleriyle milyonlarca dolar servet sahibi olan Scientology kilisesi, nedeni tam olarak anlaşılmayan misyonu sayesinde kanuni ve ahlaki olarak sorgulanmak yerine gücüne güç katıyor. Bu da modern toplumlarda bile inanç sistemlerinin maddi ve manevi yönden insanları sömürebilecek önemli bir güç olduğuna dair toplum psikolojisini ortaya koyuyor.

Going Clear, sonradan pişman olmuş eski hizmetkarlarının içeriden yaptıkları tüm detaylandırmalara rağmen bazı yönlerden hala gizemini koruyan bu inanç yapılanmasını deşifre eden bir belgesel. Stres ve kişilik testleriyle kafa karıştırarak önce kitap satmaya, sonra da mürit edinmeye doğru yol alan beyin yıkama, ağa düşürme, manipülasyon (artık ne denirse) yöntemlerinin insanları nasıl kolaylıkla etki altına alabildiği gizemli sayılmaz. Ama kilisenin en önemli yüzleri olan Tom Cruise ve John Travolta'nın nasıl birer Scientology müridi ve savunucusu oldukları hala çok net değil. Etrafında pekçok akıl hocası, avukat, muhasebeci bulunan bu milyoner yıldızların Scientology kilisesine olan bağlılıklarının arkasında çeşitli komplo teorileri duruyor. Hubbard sonrası özellikle David Miscavige liderliğinde yükselişini sürdüren bu tarikatın birçok kirli çamaşırına şahit olduğumuz film, belgesel ustası Alex Gibney sayesinde dram ve gerilim öğelerini yapmacıklıktan uzak bir anlatımla bütünleştiriyor. Aday olduğu bir dolu organizasyon arasında 3 adet Emmy ve Writers Guild'dan kazandığı En İyi Belgesel Senaryosu ödülleri dikkat çekiyor. Going Clear, insanlardaki manevi ihtiyaçların nasıl maddiyata çevrilebileceğini, bu inançları sömürmek için neler yapılabildiğini gösteren çok önemli bir film.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder