25 Aralık 2011 Pazar
Conan The Barbarian (2011)
Yönetmen: Marcus Nispel
Oyuncular: Jason Momoa, Stephen Lang, Rachel Nichols, Ron Perlman, Rose McGowan, Saïd Taghmaoui, Steven O'Donnell, Leo Howard, Nonso Anozie, Raad Rawi
Senaryo: Thomas Dean Donnelly, Joshua Oppenheimer, Sean Hood
Müzik: Tyler Bates
80'lerdeki Teksas, Tommiks, Mister No gibi çizgi roman alışkanlıklarımı ve algımı baştan aşağı değiştiren, adeta devrim yapan Ken Parker, Martin Mystere ve Conan olmuştu. İlk ikisindeki maden henüz sinema sektörü tarafından keşfedilmedi. Beyaz perdeye uyarlanınca rezil edilen örnekleri gördükçe iyi ki de keşfedilmedi diyesi geliyor insanın. Ama Robert E. Howard'ın yarattığı Kimmeryalı Barbar Conan, Arnold Schwarzenegger'ın kariyerinde bir dönüm noktası olan 1982 tarihli John Milius filmiyle o dönemde hayli ses getirecek biçimde sinemaya uyarlandı. Yıllandıkça da kıymeti artan filmlerden biri haline geldi. Aradan yaklaşık 30 yıl geçmişken Conan'ı tekrar sinemada, hem de 3D olarak diriltme projesi tüm hayranları gibi beni de heyecanlandırmadı değil. Yine de günümüz yeniden çekim ya da çizgi roman uyarlamalarında görülen piyasa normlarına uyum takıntısı ve daha pekçok sebepten ötürü temkinli olma duygusu, heyecanın önüne geçer oldu.
Küçükken babası Corin, dönemin zalim kralı Khalar Zym tarafından öldürülünce intikam yemini eden Conan'ın hikâyesi, fazla bir senaryo becerisi gerektirmiyor aslında. O hanede yazan isimlerden Thomas Dean Donnelly ve Joshua Oppenheimer ikilisi, yakın zamanda yine hayranlarının merakla beklediği çizgi roman kahramanı Dylan Dog'u mundar etmeleriyle bilin(m)iyorlar. Burada da yeni Conan üzerine neredeyse yeni ya da orijinal hiçbir şey koyamamışlar. O zaman bu hikâyenin nasıl anlatılacağı daha fazla önem kazanıyor. Belki de yeni nesile bir zamanların efsane çizgi roman kahramanını çağın teknolojik nimetlerinden faydalanarak tanıtma fırsatı elde eden bir filme yönetmen olan kişi ise The Texas Chainsaw Massacre, Friday The 13th yeniden çekimleriyle suyunun suyu olmaktan öteye gidememiş video klip kökenli Marcus Nispel ne yazık ki. Fazla efor gerektirmeyen senaryoyu (aslında kabaca bakıldığında mesela Batman'in hikâyesi bile fazla efor gerektirmiyordu ama ne oldu?) daha olgunlaştırmak biraz da felsefi boyut katmak için kasmayan, kaldı ki o kadar zekâsı da bulunmadığını düşündüğüm senaristlerden o yönde bir beklentisi zaten olmayan Nispel aksiyonun dibine vurmayı hedeflemiş. Ama orada da bilindik CGI şablonlarından hiç de yaratıcı olmayan biçimde faydalanmaktan başka bir numarası yok.
Conan yeniden çekiliyorsa, başrolü oynayacak oyuncunun da önemi artıyor. Epey bir dizi tecrübesi olan, son olarak da Game Of Thrones harikasında gözüken Hawaiili model eskisi Jason Momoa, tüm fiziki ihtişamına rağmen Conan olamıyor kanımca. Hâlâ iyi bir oyuncu olduğunu düşünmediğim Schwarzenegger, 82'deki filmin kült atmosferinin de yardımıyla Conan olmakta pek sıkıntı çekmemişti. Zaten Terminator'e kadar hep Conan diye hatırlanırdı. Ron Perlman dışında rolünü doldurabilen birinin olmadığı zayıf cast da eklenince yılın en ciddi hayalkırıklıklarından biriyle daha zaman kaybetmiş oluyoruz. Şu filmi Conan'ın yüzü suyu hürmetine izlemiş olanların sayısı düşünüldüğünde tuzağa düşmüş gibi hissetmemek zor. Belki çok daha iyi ellerde müthiş bir sinema deneyimine dönüşebilecek bir fırsat kaçmış. Tek dileğim, eğer bir gün Ken Parker, sinemaya uyarlanırsa (bol sezonlu bir dizi de fena olmazdı) John Hillcoat - Nick Cave ikilisinin el atması. Rüya gibi bir şey!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Üstüne katacak hiçbir şey yok. Tamamen aynı şeyleri düşünüyoruz yalnız Jason Momoa aslında oturuyor oturmasına ama daha çok yeni çizim Conan'ların tarzına oturuyor. Daha deli fişek falan. Conan The Savage tarzı. http://hyboria.xoth.net/img/conan_savage.jpg
YanıtlaSil