18 Nisan 2007 Çarşamba

A History Of Violence (2005)


Yönetmen: David Cronenberg
Oyuncular: Viggo Mortensen, Maria Bello, Ed Harris, William Hurt, Ashton Holmes, Peter MacNeill, Heidi Hayes, Stephen McHattie, Greg Bryk, Kyle Schmid
Senaryo: Josh Olson, John Wagner, Vince Locke
Müzik: Howard Shore

Tom Stall örnek bir vatandaş, ideal bir baba ve sevgi dolu bir kocadır. Jack ve Sarah adlı iki çocuğu kendisine çok güvenmekte, eşi Edie ise ona hayranlık beslemektedir. Bir gece Tom kendi lokantasındayken, soygun niyeti ile gelen iki adam ile büyük bir mücadeleye girer ve birisindeki tabancayı ele geçirmeyi başararak onları uzaklaştırmayı başarır. Bir anda yerel bir kahraman haline gelen Tom artık medyanın da ilgi odağı olmuştur. Fakat onu TV'de görenlerden biri olan Carl Fogaty, Tom'un aslında kimlik değiştirip izini kaybettirmiş eski bir katil olduğuna inanmaktadır. Bu iddiasını kanıtlamak için Tom'un bulunduğu kasabaya doğru yola çıkar.
  
John Wagner’in yazıp, Vince Locke’un çizdiği resimli roman A History Of Violence, David Cronenberg’in ilgisini çekmeseydi, belki bu güzel ve etkileyici hikayeden mahrum kalacaktık. Ancak yönetmen, orijinal öyküyü filme alırken birçok değişikliğe gitmiş ve bu sayede alışıldık Cronenberg sinemasından uzaklaştırmış. Tabi ki bu uzaklaşma filmin kötü olduğunu göstermiyor. Ama Dead Ringers, Videodrome, Naked Lunch, The Fly, eXistenZ, Crash, Spider gibi genelde kendi yarattığı sanal dünyasına ait bilim kurgu soslu, korku-gerilim türü ilginçlikler içeren filmografisine baktığımızda, iki çocuklu sıradan bir vatandaşın karanlık geçmişini konu alan A History Of Violence çok farklı bir konumda duruyor.

Oldukça iddialı isminden hareketle şiddetin tarihçesi hakkında bir manifesto olduğu düşünülmemesi gereken film, sade vatandaş, iyi aile babası Tom Stall’ın, önce lokantasını basan serserilere ve daha sonrasında onun geçmişini bildiklerini iddia edenlere gösterdiği şiddetin mahiyetini sorguluyor. Stall’ın gösterdiği, usta işi olduğu belli, ancak konumuna ve bedenine büyük gelen bu şiddetin bir geçmişi olduğunu düşünmek ilk başlarda biraz izleyiciyi kasabiliyor. Ama standart Cronenberg izleyicisinin muhtemelen temkinli yaklaşabileceği Tom Stall karakterinin aslında tipik Cronenberg kahramanları düşünüldüğünde hayli sıradan kaçtığı da söylenebilir. Stall şiddetinin stilize ve kanlı yapısı, Cronenberg kurallarından beslenen bir yapıya sahip ve sadık hayranları yanında, sadık olmayanların da ilgisini cezbedecek ölçüde çekici.. Ama o sadık hayranların aradıkları alt metinlerin, fantastik olanın ve gerçeğin iç içe geçme durumunun farklılığı A History Of Violence'ı daha değişik bir kulvarda koşturuyor.


Lokanta baskını ardından kahraman olup televizyonlara çıkan, bu sayede geçmişten gelen düşmanları tarafından bulunan Tom Stall’un eskiden başka bir hayatı olduğuna inanmak başlarda zor olabiliyor. Çünkü onu çok seven bir eş, yine ona hayran iki çocuk, gözlerden uzak bir kasabada sade bir yaşam gibi pek çok insanın arzuladığı hayat tarzına sahip birinin farklı bir insan olabileceğine inanmak zor gelebiliyor. Yukarıda adı geçen filmleri çeken Cronenberg’in o sadık hayranları, Stall’ın gerçekte “ne” olabileceğini sorabilecek iken, diğer izleyiciler “kim” olduğunu sorabiliyor. Aslında Cronenberg, yarattığı gerçekçi atmosfer ile kendi hayranlarının da “kim” sorusu sormalarını sağlayabiliyor. Belki de onlara tuhaf gelen, Cronenberg’in bu kez “normal” takılması.. Öyle ya da böyle, Stall’ın kim olduğunu merak ettirme başarısının altında sırf gizemli bir western kahramanı yaratmak yatmıyor. Cronenberg, bireysel değerlerin tecavüze uğramasına engel olmaya çalışan ilk ele, yani bireysel şiddete övgüsünü sunuyor. Üstelik bunu sırf baba Tom Stall üzerinden değil, okulda kendisiyle uğraşan serserilere aslında ne kadar nefret beslediğini sonradan anlayacağımız oğul Jack Stall aracılığı ile de yapıyor. Ayrıca merdivendeki sevişme sahnesinde, potansiyel şiddetin farklı türden yansımalara sebep olabileceğinin de vurgusunu bastırmadan yapabiliyor.

Viggo Mortensen, Maria Bello, Ed Haris, William Hurt gibi iyi bir kadro hiç hayal kırıklığı yaşatmıyor. Başta Viggo Mortensen olmak üzere diğer oyuncuların karakterlere kattığı inandırıcılık, izleyenden izleyene farklılık gösterebilecek olsa bile özellikle Maria Bello’nun performansı, içinde çok ölçülü bir şiddet barındırıyor. Mortensen ise özellikle kanlı giysilerle yıkandığı sahne ile, sonrasındaki ürkütücü bir masumiyet içeren sofra sahnesinde Tom Stall’ın Cronenberg’e ait nasıl bir kahraman olduğunun altını çiziyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder