10 Haziran 2009 Çarşamba

Waz (2007)


Yönetmen: Tom Shankland
Oyuncular: Stellan Skarsgård, Melissa George, Selma Blair, Ashley Walters, Tom Hardy, John Sharian
Senaryo: Clive Bradley
Müzik: David Julyan

Tecrübeli dedektif Argo (Stellan Skarsgård) ve yeni iş arkadaşı Helen (Melissa George), ardında üzerlerine WΔZ denklemi kazınmış ve işkence görmüş cesetler bırakan bir katilin peşine düşüyorlar. Denklemi çözdükçe katilin seçtiği belli kişileri “sevdiğin birini öldür, yoksa sen öl” şeklinde ölümcül bir sevgi testine tabi tuttuğunu keşfediyorlar.

Adını genlerle alakalı bir formülden alan film, dijital çekim tekniği, karanlık ve kasvetli ambiyansı, Danimarkalı görüntü yönetmeni Morten Søborg'un (Efter brylluppet, Elsker dig for evigt, Brødre) estetiğini dağınıklığından alan sinematografik düzenini gayet olumlu biçimde izleyene aktarmayı bana göre başarıyor. Zaten belki de bu yüzden filmin Amerika’da geçiyor olmasına pek inanamıyor insan. Aslında başlangıç için senaryo açısından pek bir sorun da yok. Hatta katilini fazla uzatmadan yavaş yavaş açık etmesi de olası bir sürpriz son klişesine prim vermiyor. Senaryo dahilinde kurduğu ve cinayetlerle ilişkilendirdiği polis yozlaşması meselesini de matematiksel formülüne iyi kötü yedirmesini bilmiş. Ama tasarladığı kurban-test-cinayet düzenini son derece tanıdık bir intikam arzusuna dayandırması, “bu böyle olmaz, mutlaka bir sürpriz sonum olmalı” diyerek elinde kalan malzemeyle hiç de inandırıcı olmayan seksüel bir son planlaması süngüsünü düşürmüş açıkçası. Tabi sorun seksüellik değil, inandırıcılık.
 
Bir de şahsen benim inandırıcı bulduğum senaryo aklı “vajinaya kırık şişe sokma” hadisesini şişeyi göstererek ima etmesini kabul etse de, bunun bir de repliğe eklenmesini kabul etmiyor. Böyle durumlarda evet olayı gösterme ve filmde yaptığın gibi görsel olarak ima et, ama bunu tutup bir de repliklerden birine ekleme! Diğer türlü, kalabalık bir ortamda yaptığınız gülünmeyen bir espiriyi, gülmeyenlere açıklama gereksizliğine benzer bir durum hissediyorsunuz. Böylece iyi başlayan bir filmin istismar kolaycılığına kaçışına tanıklık ediyorsunuz. Her daim asık suratlı Stellan Skarsgård ve son zamanlarda aksiyon-gerilim kahramanının yanındaki gereksiz kadın imajını üzerine yapıştırma gayretindeki Melissa George kimyası da tam bir facia! Toparlarsak, WΔZ'a yaratmayı başardığı gotik hüzün atmosferi sebebiyle şans verilebilir. Onun dışında hangi gerilim izleyicisi profilinin beğenisini kazanır orasını bilemem.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder