31 Temmuz 2022 Pazar

İnsanlar İkiye Ayrılır (2020)

 
Yönetmen: Tunç Şahin
Oyuncular: Burcu Biricik, Pınar Deniz, Aras Aydın, Başak Daşman, Erdem Akakçe, Nezaket Erden
Senaryo: Tunç Şahin
Müzik: Safa Hendem, Mehmet Cem Ünal

Uzun zamandır iş bulamayan olan Duygu, son çare olarak bankalar adına telefonla borç tahsilatı yapan şirketlerden birisinde çalışmaya başlar. Borçlular üzerinde psikolojik baskı kurma metotları öğretilen Duygu, kısa zaman içinde çalıştığı şirketin en başarılı elemanlarından birine dönüşür. En yüksek tahsilatı yapan çalışanın ek prim kazandığı firmada, başka bir hırslı çalışan olan Bahadır ile Duygu arasında kıyasıya bir rekabet vardır. Duygu ve Bahadır arasındaki bu rekabet, Ceren adlı genç bir kadının dosyası üzerinde çalışmaya başlamalarıyla iyice kızışır. Her ikisi de Ceren’i manipüle ederek kendi tarafına çekmeye çalışır. Ceren başlangıçta Duygu ile birlikte hareket etmeyi seçse de, Bahadır’ın çekimine karşı koyamaz ve zamanla genç adamın etki alanına girer. Ancak Ceren'in dosyası göründüğünden çok daha büyük bir sürpriz içermektedir. Tunç Şahin'in yazıp yönettiği ikinci uzun metrajı olan İnsanlar İkiye Ayrılır, Antalya Altın Portakal Film Festivali 2020'de En İyi Senaryo ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Nezaket Erden), SIYAD Ödüllerinde yine Nezaket Erden'in performansıyla En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödüllerini aldı. Tunç Şahin, konusundan da anlaşılacağı üzere kapitalist düzen aktörlerinin borçlar sayesinde esir aldığı insanların, sözde aracı bu tip kurumlar vasıtasıyla başka dolaplarla esir alınmaya çalışılması üzerine modern bir anlatı kuruyor.

Son dönem Türkiye sineması, festivaller için yapılan minimal ve içe dönük filmler, gişeleri hedef alsa da batan çer çöp işler ve gişeleri hedef alan Cem Yılmaz, Ata Demirer tarzı komedi yapımları arasında sıkışmış durumda. İnsanlar İkiye Ayrılır ise iyi ve sürükleyici bir senaryo vasıtasıyla seyirciyle barışık ana akım sinemanın, çok fazla örneğini görmediğimiz zeki bir anlatımla da var olabileceğinin örneklerinden biri. Cem Yılmaz, Şahan Gökbakar ve Ata Demirer'in tekeline düşmüş gişe hınzırı popüler yerli sinemanın dışında buna benzer ana akım işlerin fazla görülmemesi de ayrıca üzücü. Zira bu üçlüden ve ülkenin arthouse sinema örneklerinden sorumlu bir başka üçlüden ibaret bir sektör kendini tekrar etmeye mahkum. Tunç Şahin, Karışık Kaset adlı vasat romantik komediden 6 yıl sonra bu kez psikolojik gerilim öğeleri taşıyan bir suç dramıyla nabız yoklamaktan fazlasını gerçekleştiriyor. Gerilimden anladığı cin filmleri, suçtan anladığı da mafya filmleri olan bir kısırlığa meydan okurcasına toplumun çok büyük bir yüzdesini ilgilendiren borç kavramı üzerinden kurguladığı hikayesiyle hem tekinsiz bir üçlü iş ilişkisi düzeni kuruyor, hem de bu düzenin hedef aldığı banka ve diğer aracı kurumların oluşturduğu kapitalist düzenle hesaplaşma yollarını zorluyor. Bunu yaparken mantıklı bir alternatif suç örgüsü içinde, toplumun bu borç ve alacaklı ilişkisinin gerçeğine sadık kalarak ve en önemlisi politik doğruculuk tuzaklarından sıyrılma amacı taşıyarak yolunu çiziyor.

Tunç Şahin, filmin başlarında Duygu'nun banka müfettişi Müge tarafından sorgulandığı sahne ile bize ne olduğunu henüz bilmediğimiz olayların öncesine döneceğimizin sinyallerini veriyor. Böylece şimdiki zamanı ile geri dönüşler arasında gidip geleceğimiz bir anlatıma kendimizi hazırlıyoruz. Bu anlatıma gayet iyi sahip çıkan Şahin, belki de bu tasarımın olmazsa olmazı olan bir başka senaryo mantalitesini de başarıyla uyguluyor: Baş karakterleri olan Duygu, Ceren ve Bahadır arasında seyirciyi gelgitlere sürükleyecek şüphe tohumları ekmek. Uzun bakışmalardan, gereksiz sahnelerden arınmış, akıcı diyaloglarla ve dinamik bir kurguyla ektiği bu şüphe tohumlarının meyvesini, adım adım ulaştığı sürpriziyle alan film, bu sürprizin açıklandığı flashback katkılı blokta da benzerlerini yerli filmlerde pek görmediğimiz bir özenle hareket ediyor. Sömüren ve sömürülen taraflara gerçekçi bakışı, bunu filmin amacını ve duygusunu sömürmeden yapması, hele de kendini üstün gören bu finansal sistemin anladığı dilden konuşulabileceğini politik doğruculuğa prim vermeden göstermesi gibi açılardan kendi mütevazi hedeflerine ulaşıyor. Özellikle Burcu Biricik ve Pınar Deniz'in başarılı performanslarıyla taçlanan İnsanlar İkiye Ayrılır, Ciddi konusu, virajları, mesajları, sonuçlarıyla istenirse ana akım sinemanın ne denli sağlam örnekler çıkarabileceğinin bir kanıtı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder