24 Kasım 2013 Pazar

Only God Forgives (2013)


Yönetmen: Nicolas Winding Refn
Oyuncular: Ryan Gosling, Kristin Scott Thomas, Vithaya Pansringarm, Gordon Brown, Yayaying Rhatha Phongam, Tom Burke, Sahajak Boonthanakit
Senaryo: Nicolas Winding Refn
Müzik: Cliff Martinez

Kardeşi Billy ile birlikte Bangkok’ta bir boks kulübü işleten Julian, esas gelirini buradan elde ettikleri uyuşturucu ağından kazanmaktadır. Bir gece Billy genç bir fahişeye tecavüz edip vahşice öldürünce işler sarpa sarmaya başlar. Olay yerinde Billy’yi bulan gizemli emniyet amiri Chang, kızın babasını bularak onun Billy’yi öldürmesini sağlar. Apar topar Amerika’dan Bangkok’a gelen Billy ve Julian’ın annesi, aynı zamanda uyuşturucu işinin patronu Crystal, Julian’ı intikam alması için zorlar. İntikam almaya karar veren Julian’ın işi hiç kolay değildir. Çünkü karşısında kendini Bangkok sokaklarını kötülüklerden arındırmaya adamış Chang vardır.

Danimarkalı Nicolas Winding Refn’i Ryan Gosling ile 2011’deki Drive’dan sonra bir kez daha buluşturan Only God Forgives, ne yazık ki Drive’ın nostaljik ve modern özellikleri harmanlayan karizmatik anlatımından uzak bir film. Tıpkı Drive gibi sıradan bir konuya sahip olan Only God Forgives, yine tıpkı Drive gibi bunu üslup yönünden cilalamaya, farklılaştırmaya çalışıyor. Fakat Refn, bu defa Drive’dan farklı olarak çok daha ağır, kasvetli ve ağdalı bir anlatım tarzı benimsiyor. Senaryo ve oyunculardan önce görüntüye önem verdiği anlaşılıyor. Refn’in Bronson filminde de çalışmış ve çok iyi bir iş çıkarmış görüntü yönetmeni Larry Smith’in işçiliğinde de sorun yok. Hatta bazı sahnelerde Christopher Doyle efsanesini andırdığı bile söylenebilir. Ama asıl mesele bu görsel anlatımın, filmin son derece basit intikam hikayesinin kurgu ve detaylandırma aşamalarında havada kalması. Yani Refn, senaryosunu kendisinin yazdığı filmini yüzlerce benzerinden ayırmak için deyim yerindeyse kılını bile kıpırdatmamış. Yazım olarak her şey şablona uysun, görüntü olarak ben onu yükseltirim diye düşünmüş sanki.


Bu veya buna benzer bir yaklaşım Drive’da işe yaramıştı. Üstelik orada yer yer Tarantino, hatta Terrence Malick referansları kullanan hacimli eleştiriler okuduk. Ev baskını ve asansör sekansları, araba takip sahneleri, karakter sunumları filmin buğulu anlatımı bünyesinde dinamik kalmasını sağlayan nitelikteydiler. Filmin geneline de fazla alakasız düşmediler. Ama oradaki bütünlüğü sağlayan kontrol mekanizması, Only God Forgives’de birçok şeyi süslü mizansene dökmüş. Chang’ın Julian’ın adamına lüks genelevde yaptığı işkence veya Julian’ın kız arkadaşını annesine tanıştırdığı yemek sahnesi gibi daha nice anlar, gösterişli dekorlar eşliğinde her şeyin kameraya çekildiğini bağıran stüdyo samimiyetsizlikleri gibi görülmeye müsait. Belki Refn, senaryoyu kendisi yazmak yerine Drive senaristi Hossein Amini’ye emanet etseydi, elit görüntü kaygılarını da sinemaya adım attığı Pusher üçlemesindeki tekinsiz tarzıyla dengeleseydi bu basit intikam hikayesinden bile mühim bir yapım elde edebilirdi.

Tüm basitliğine rağmen filmin intikam temasını her iki taraf açısından da derinleştirmeye uygun bir taslağı mevcut. Amerika’dan gelip Bangkok’ta yasadışı işlerle uğraşarak etrafa racon kesen bir ailenin Bangkoklu emniyet şefi Chang tarafından kan davalı ilan edilmesi, üstelik kendi yasalarıyla farklı bir intikam kulvarı açması rahatlıkla zenginleştirilebilecek bir konu. Ancak Refn’in zenginlik anlayışı görsel estetiğe, elit minimalliğe daha fazla prim verince Ryan Gosling gibi bir yıldızın hiçbir şekilde parlatamadığı, vicdanını samimi kılamadığı başrolü kendi kalesine gol atıyor. Gosling’e biçilmiş pasif ve ezik Julian rolünün bilinçli bir seçim mi olduğu, yoksa sözünü ettiğimiz yetersizliklerden dolayı mı öyle göründüğü tam kestirilemiyor. Anti kahraman kostümü için sanki daha fazlasına ihtiyaç var. Meydanı boş bulduğu için değil, ahlaki sınırları kişiselleştirerek gerçek bir gizem ve karizma ortaya koyabildiği için Chang rolü ve onu canlandıran Vithaya Pansringarm ise filmin en olumlu yönü olarak beliriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder