Yönetmen: Rodrigo García
Oyuncular: Anne Hathaway, Patrick Wilson, David Morse, Andre Braugher, Dianne Wiest, William B. Davis
Senaryo: Ronnie Christensen
Müzik: Ed Shearmur
Genç terapist Claire, hocası tarafından korkunç bir uçak kazasından sağ kurtulan beş yolcuya danışmanlık yapmakla görevlendirilir. Claire’in yaşadığı zorluklar, yardım elini reddeden ve kazayı bahane ederek ona açık açık kur yapan Eric’le karşılaşınca daha da artar. Claire, Eric’le arasındaki mesafeyi korumaya çabalarken, diğer hastalar kazaya dair ayrıntıları anımsamak için uğraşmaktadırlar.
Spoiler olmadan filmden bahsetmek zor. İzledikten sonra "ben bunu farklı bir şekilde de olsa görmüştüm" diye düşünülecek, izlemişseniz aklınıza belli filmler gelecektir. In Treatment öncesi hazırlık niteliğinde şans verdiğim film, özellikle bazı sinyallerle açık ettiği finalini son ana kadar saklı tutmayı becerebiliyor denebilir. Başı göğe eriyor mu? Hayır! Ama Ronnie Christensen adlı senaristin psikoloji tabanlı senaryosunu bağladığı fantastik bu son, psikolojiye meraklı olduğunu anlamak için süper zeki olunması gerekmeyen Rodrigo García'nın ilgisini çekmiş olacak ki, "ilgimi çekti, filmini de çekeyim" demiş. Gerçi sözel olarak ikide bir Anne Hathaway'e psikoloji kitabından pasajlar okutması fevkalade yavan ve ilgi çekecek bir yanı da yok. İşin film bölümü, normal bir TV dizisinin iyi bölümlerinden biri kıvamında. Bu da García'nın yönetmenlikten evvel senaryonun ne kadar psikoloji koktuğuna dikkat eden bir yönetmen olduğunu gösteriyor bir yerde.
Garcia yönetim bakımından Hollywood Kullanma Kılavuzu'nu elinden bırakmamaya özen göstermiş. Başlangıçtaki "Anne Hathaway'in daha yeni mezun olmuş kolejli görünümünden, önemli davalara bakan psikolog olur mu" düşüncesini de sorgulatabilen bilinçaltı yüklemeli finalin hatırına kendisinin bu filme ilgi gösterdiğini düşünüyorum. Öte yandan In Treatment 'da da gerçek ile fantastik öğeleri bu kadar karıştırmamıştır diye umuyorum. Passengers'ta elde edilen sonuç fena sayılmaz. Çünkü olay Passengers ile sınırlı kalıyor ve bu tipik bir kiralık DVD filmi neticede. In Treatment ise fazlasıyla gerçek görünüyor. (Ya da öyle olması gerekiyor, ya da ben öyle olmasını istiyorum.) Gerçek ile fantastik öğelerin karışımı hep kötü sonuç vermez. Lakin fazlası da diş kamaştırır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder