Yönetmen: Xiaogang Feng
Oyuncular: Hanyu Zhang, Chao Deng, Heng Fu, Fan Liao, Naiwen Li, Wenkang Yuan
Senaryo: Heng Liu
1948 kışında Çin’de, Özgürlük Ordusu ile Milliyetçi Ordu arasında çok kanlı savaşlar gerçekleşmektedir. Özgürlük Ordusu’nun 9. bölük komutanı Yüzbaşı Gu Zidi’nin başarıyla idare ettiği saldırıların ardından ön saflara doğru sürülmesi de kaçınılmaz hale gelir. Yaklaşmakta olan düşman birliklerini karşılaması için eski madenlerin bulunduğu bir bölgeye mevzilenen Gu Zidi ve ordusu, çok kalabalık asker gücü karşısında direnmekte zorlanır. Üstlerinden, zor durumda kaldığında borazan sesini duyduğu an geri çekilme emri alan Gu Zidi, birkaç askerin duymasına rağmen kendisi geri çekil borusunu duymayınca kanlı bir mücadele sonrası kendisine yakın 46 adamını yitirir. Birkaç gün sonra bir hastanede gözlerini açtığında ise aklı hala bu trajik geçmiştedir. Adamlarını kaybettiği madenlerde hiçbir cesedin bulunamaması ve ısrarla duymadığını iddia ettiği geri çekil borusunun yarattığı kızgınlık ve suçluluk duygusuyla tüm bunları aydınlatmak için mücadele etmeye karar verir.
Çin-Hong Kong ortak yapımı Assembly, etkileyici bir savaş sekansıyla açılıyor. Hem prodüksyon, hem de kurgu açısından çok güçlü bu bölüm, her ne kadar dinmek bilmeyen bir aksiyon izleyeceğimiz yönünde çıkarımlara yol açsa da, Assembly aslında çok çarpıcı bir savaş dramı. Aksiyon yönünden kendini ispat eden film, sürekli bu ata oynayıp, bunu koz olarak kullanmaya çalışmıyor. Cebinde iyi bir hikayesi var ve esasen ona sadık kalmaya çalışıyor. Nitelikli bir savaş dramı görmek isteyenlere istediklerini verecek kapasiteye sahip. Özellikle Gu Zidi’nin kalkan olarak kullanılan birliğindeki adamlarını yitirmesinin ardından, onların kayıp bedenlerini bulma ve hak ettikleri onurlarını teslim ettirme yönünde girdiği tek kişilik diplomasi savaşı filmin temelini oluşturuyor.
“Savaşın galibi, onuru, gururu, kahramanı olmaz” gibi söylemlerden, tarafların temsil ettiği komünist-milliyetçi safların politik çağrışımlarından uzak bir ruh haliyle izlenmesi gerekeceği gibi, bir komutanın kendine bağlı askerlerine karşı duyduğu sorumluluk duygusunu sadece savaş haline bağlı bir düzlemde algılamaktansa, daha geniş bakış açılarıyla değerlendirmenin de anlamlı kılacağı bir yapım. Bu onur mücadelesini perdeye kusursuz biçimde yansıtan ise, ikinci filmiyle Çinli oyuncu Zhang Hanyu oluyor. Kurnaz, cesur, babacan ve biraz da gariban bölük komutanı Gu Zidi karakterini, bir savaş bilgesi ile sivil hayat acemisi arasında gidip gelen göz kamaştırıcı bir gerçekliğe büründürüyor. Yaşanmış olaylardan uyarlanmış olmasının yüklediği sorumluluğun altından başarıya kalkmış olan Assembly, türünün usta örneklerinden.
1948 kışında Çin’de, Özgürlük Ordusu ile Milliyetçi Ordu arasında çok kanlı savaşlar gerçekleşmektedir. Özgürlük Ordusu’nun 9. bölük komutanı Yüzbaşı Gu Zidi’nin başarıyla idare ettiği saldırıların ardından ön saflara doğru sürülmesi de kaçınılmaz hale gelir. Yaklaşmakta olan düşman birliklerini karşılaması için eski madenlerin bulunduğu bir bölgeye mevzilenen Gu Zidi ve ordusu, çok kalabalık asker gücü karşısında direnmekte zorlanır. Üstlerinden, zor durumda kaldığında borazan sesini duyduğu an geri çekilme emri alan Gu Zidi, birkaç askerin duymasına rağmen kendisi geri çekil borusunu duymayınca kanlı bir mücadele sonrası kendisine yakın 46 adamını yitirir. Birkaç gün sonra bir hastanede gözlerini açtığında ise aklı hala bu trajik geçmiştedir. Adamlarını kaybettiği madenlerde hiçbir cesedin bulunamaması ve ısrarla duymadığını iddia ettiği geri çekil borusunun yarattığı kızgınlık ve suçluluk duygusuyla tüm bunları aydınlatmak için mücadele etmeye karar verir.
Çin-Hong Kong ortak yapımı Assembly, etkileyici bir savaş sekansıyla açılıyor. Hem prodüksyon, hem de kurgu açısından çok güçlü bu bölüm, her ne kadar dinmek bilmeyen bir aksiyon izleyeceğimiz yönünde çıkarımlara yol açsa da, Assembly aslında çok çarpıcı bir savaş dramı. Aksiyon yönünden kendini ispat eden film, sürekli bu ata oynayıp, bunu koz olarak kullanmaya çalışmıyor. Cebinde iyi bir hikayesi var ve esasen ona sadık kalmaya çalışıyor. Nitelikli bir savaş dramı görmek isteyenlere istediklerini verecek kapasiteye sahip. Özellikle Gu Zidi’nin kalkan olarak kullanılan birliğindeki adamlarını yitirmesinin ardından, onların kayıp bedenlerini bulma ve hak ettikleri onurlarını teslim ettirme yönünde girdiği tek kişilik diplomasi savaşı filmin temelini oluşturuyor.
“Savaşın galibi, onuru, gururu, kahramanı olmaz” gibi söylemlerden, tarafların temsil ettiği komünist-milliyetçi safların politik çağrışımlarından uzak bir ruh haliyle izlenmesi gerekeceği gibi, bir komutanın kendine bağlı askerlerine karşı duyduğu sorumluluk duygusunu sadece savaş haline bağlı bir düzlemde algılamaktansa, daha geniş bakış açılarıyla değerlendirmenin de anlamlı kılacağı bir yapım. Bu onur mücadelesini perdeye kusursuz biçimde yansıtan ise, ikinci filmiyle Çinli oyuncu Zhang Hanyu oluyor. Kurnaz, cesur, babacan ve biraz da gariban bölük komutanı Gu Zidi karakterini, bir savaş bilgesi ile sivil hayat acemisi arasında gidip gelen göz kamaştırıcı bir gerçekliğe büründürüyor. Yaşanmış olaylardan uyarlanmış olmasının yüklediği sorumluluğun altından başarıya kalkmış olan Assembly, türünün usta örneklerinden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder