Yönetmen: Bo Burnham
Oyuncu: Bo Burnham
Senaryo: Bo Burnham
Müzik: Bo Burnham
Stand-up komedyeni, oyuncu, yönetmen, müzisyen Bo Burnham'ın pandemi döneminde Los Angeles'ta kapandığı evinin bir bölümünde tamamen kendisinin yazdığı, çektiği, kurguladığı Inside, skeçler ve şarkılardan oluşan çok boyutlu bir dışavurum. Burnham, gözlemlerinden, eleştirel tarzından, sevinçleri ve üzüntülerinden derlediği içerikleri komedi ağırlıklı bir uzun metraja çevirirken, bu izole durumun hüzünlü yönünü de yaratıcılığına sızdırmamazlık etmiyor. Eğlenceli, komik, yaratıcı ve pozitif olduğu kadar, klostrofobik, karanlık, öfkeli tonlarla da içinde bulunduğu salgın dönemi ruh hallerine çeşitli açılardan tercüman oluyor. Karantinayı fırsata çevirip kendi teknik imkanlarıyla yarattığı müzikal içerikleri etkileyici video klipler halinde uç uca ekliyor. Tabii ilk amacı bir fırsat yaratmak olmadığı gibi, bu farklı format ve müzikal buluşları birbirine bağlarken, verdiği aralarda dağınık "ev hali" ve depresif "ruh hali" eşliğinde pandeminin eve kapattığı üretken bir şovmenin bu kapanma ile sınanış mücadelesini de izliyoruz. Standart bir stand-up gösterisinden farklı olarak, tümüyle kendi üretimi olmasının verdiği özgürlükle dereden tepeden müzikal skeçler yazıp bunları görsel yönden zenginleştirmek suretiyle ortaya tuhaf, dağınık, eğlenceli ve duygusal zekası güçlü bir şey çıkarıyor. Bunun bir "şey" olduğunu "bu ne olduğu belirsiz şeye hoş geldiniz" diyerek kendisi de zaten teyit ediyor.
Bo Burnham, her gün yüzlerce insanın öldüğü, milyonlarca insanın evlerine hapsolduğu böyle bir zamanda komedi yapmasının doğru olup olmayacağını kendi kendine sorarken, yanıtı da haliyle yine kendisi veriyor. Evet, yapmalı! Zengin bir beyaz erkek olarak insanlığa komedisiyle şifa olmalı. Dümenden kendi kendine yüklediği bu ilahi misyonla müzikli skeçlerine, müziksiz sohbetlerine, film stüdyosu haline getirdiği evinin "kamera arkası" görüntülerine başlayan Burnham, dereden tepeden hicivler, alaylar, benzetmelerle dolu bu tek kişilik evrenine dünyaları sığdırıyor. Pandemi yüzünden evlere hapsolduğumuz dönemde dünyadan haberdar olmanın, kafa dağıtmanın, sosyalleşmenin en önemli yolu olan internet ve onun aygıtlarıyla alakalı söyleyecek çok şeyi var. Instagram, Facebook, Face Time, Twitter, YouTube ve bu mecralarda kullanıcılar tarafından yürütülen faaliyetlerle zekice dalgasını geçmesi, bunların her türlü klişesi hakkında kendi tasarladığı komik içeriklerle hiciv bindirmeleri yapması, hem pandemiye bağlı, hem de pandemiden bağımsız güçlü sosyal medya eleştirileri ortaya koymasını sağlıyor.
Sadece sosyal medya markalarını değil, sosyal medya kullanım ve alışkanlıklarını da diline dolayan Burnham, Instagram'a konan resimlere, seks temalı mesajlaşmalara, oyun videolarına, tepki videolarına, Face Time sohbetlerine şarkılar ve skeçler yazarak harika anlar yaşatıyor. Bu marka ve alışkanlıklar yanında Bezos, Zuckerberg, Gates gibi bu markalaşma sayesinde dünyanın en zenginleri haline gelmiş "beyaz" figürleri de unutmuyor. Zaten Burnham'in dertlerinden biri de "zengin beyaz erkek" olmak ki, "son 400 yıldır mikrofon bizde" gibi cümlelerle özetlediği bu kesimde konumlandırılmaktan duyduğu rahatsızlığı bu mizahi üslubuyla her fırsatta dile getiriyor. Aslında rahatsızlık duyduğu o kadar çok şey var ki, mesela çocuk programı kıvamında başlayan, How The World Works (Dünya İşte Böyle İşler) adını taşıyan, Burnham'in çorap geçirdiği sol eli Socko'yu konuk aldığı müzikal bölümde Socko'nun sömürgecilik, soykırım, savaş, neoliberal faşistlerin solu öldürmesi, tarihin nesillere yanlış aktarılması, politikacılar ve polisler tarafından korunan pedofil şirket yöneticileri gibi bir sürü ince vurgusu, yine ana akım medyayı temsil eden Burnham'ın sağ eli tarafından susturuluyor. Ara ara kendisinden duyduğumuz "dünya boku yemiş" cümlesini sadece pandemiyi kastederek söylemediği anlaşılıyor. Pandemi, zaten uzun süredir var olan bu sorunların üzerine tüy diken bir başka sorun olarak Burnham'i hapsetse bile, Inside onun pek çok şeye olan öfkesini bastıramayacak çok katmanlı bir tepki niteliğinde.
Kendine yarattığı bu serbest oyun alanıyla şahane oyunlar oynayan, enfes şarkılarla bu oyunları süsleyen, mizah ve dram dengesi ayarlanmış şarkı sözleri ve metinlerle lafını esirgemeyen Bo Burnham, başlarda Inside için "bu ne olduğu belirsiz şeye hoş geldiniz" demekle haklı olarak bunun bir film, belgesel veya müzikal olarak adını koymak istememişti. Belki de bunların hepsi. Sesinden ışığına, makyajından kostümüne her anı emek dolu bu "şey", çok iyi kurgulanması gereken parçalardan oluşuyor. Burnham bu işi de o kadar ustalıkla yapıyor ki, özellikle Comedy, White Woman's Instagram, Sexting şarkıları çekimi, kurgusu, estetiği, enerjisiyle profesyonel işi bölümler. Yine kendi performansına tepki videosu çektiği, o tepki videosuna bir başka video, ona da başka video çektiği kısım, YouTube'daki oyun videolarının parodisini yaptığı bir başka skeç, Inside'ın zeki dolu anlarından bazıları. Oyuncu olarak en son Promising Young Woman'da izlediğimiz, 2018 yılında yazıp yönettiği ilk uzun metrajı Eighth Grade ile Amerika'da ne kadar festival varsa gezip ödüller, adaylıklar alan Burnham, televizyona yapıldığı için Inside ile de üç önemli Primetime Emmy başta olmak üzere çeşitli ödüller kazandı. Bo Burnham başarılı bir aktör ama duruş olarak pek komik olduğu söylenemez. Ama onun şapkasından çıkardığı asıl tavşanlar yazım/yönetim/kurgu kısımlarında ki, onun komedi yönünü sağlayan da bu becerileri zaten. Inside, klostrofobik otobiyografik, enerjik, komik, dramatik, eğlenceli, zeki, öfkeli, hüzünlü, bazen intihara meyilli, her ruh halini kendine yontabilen harikulade bir deneyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder