17 Temmuz 2021 Cumartesi

Spy Game (2001)

 
Yönetmen: Tony Scott
Oyuncular: Robert Redford, Brad Pitt, Catherine McCormack, Stephen Dillane, Larry Bryggman, Marianne Jean-Baptiste, Amidou, Todd Boyce
Senaryo: Michael Frost Beckner, David Arata
Müzik: Harry Gregson-Williams

CIA'de 30 yıl boyunca başarıyla görev yapan Nathan Muir (Robert Redford), emekli olmadan önceki son iş gününe uyanır. Eşyalarını toplamak ve çıkış işlemlerini yapmak için son kez ofisine gelen Muir, daha önce Vietnam, Berlin ve Beyrut gibi birçok bölgede birlikte çalıştığı Tom Bishop'ın (Brad Pitt) Çinliler tarafından yakalandığını ve 24 saat içinde idam edileceğini kendi kaynaklarından öğrenir. Bishop hakkında bilgi vermek için CIA'in üst düzey yetkilileri ile toplantıya çağrılan Muir, üst yönetimin Bishop'ı harcamaya karar verdiğini anlar. Çin hükümeti ile önemli bir ticari anlaşmanın öncesinde ilişkilerin bozulmaması için bir ajanın hayatı feda edilecektir. Bunun üzerine Muir, yıllarını birlikte geçirdiği ve neredeyse tüm bilgilerini aktardığı öğrencisini kurtarmak için tüm erişimlerinden yoksun biçimde zamana karşı yarış içine girer. Michael Frost Beckner ve David Arata'nın senaryosunu yazdığı, Tony Scott'ın yönettiği Spy Game, Scott kariyerinin en heyecan verici örneklerinden biri olarak yıllandıkça değerlenen bir politik gerilim.

Ajanlar, zamana karşı yarış, politik gerilim gibi bileşenlerin yer aldığı filmlerden çok büyük farklılıklar taşımayan ama kurgu dengesi ve heyecanı diri tutma çabasıyla 2000'lerin başında eski formüllerin başarıyla modifiye edilebileceğini kanıtlayan Spy Game, iki koldan ilerleyen bir film. 30 yıllık CIA kariyerinin son gününde en iyi adamının Çin'de idam edilmesini önleme şansı elde eden Muir, kendisine bilgi vermekten kaçınan, sadece Ajan Bishop ile olan geçmişini araştıran yetkili ekibe bir yandan bilgi verirken, bir yandan da onlara çaktırmadan olayın iç yüzünü anlamaya ve halen elindeki yetkilerle Bishop'ı kurtarmak için girişimlerde bulunuyor. Çoğunluğu CIA merkezindeki toplantı odasında geçen bu kol, tansiyonun yüksek tutulduğu sıkı bir tek mekan gerilimi tonu taşırken, diğer kol ise Muir'in Bishop ile ilk tanışması, ajanlık eğitim süreci ve birlikte giriştikleri önemli operasyonların harmanlandığı geri dönüşlerden oluşuyor. En önemlisi de, 1985 yılında Bishop'ın bir gazeteci kimliğinde Beyrut'ta katıldığı tehlikeli ve çok iyi korunan Şeyh Salameh'e yönelik operasyon. Buradaki uluslararası sağlık örgütünde görevli İngiliz Elizabeth Hadley ile çalışan Dr. Ahmed'in, Şeyh Salameh'in aile doktoru olması sebebiyle Hadley'ye yaklaşan fakat onunla duygusal bir ilişki yaşamaktan kaçamayan Bishop'ı Çin'de tutsak olmaya götüren yol da açılmış oluyor.

Ofis ve saha arasındaki dengeyi çok iyi kuran senaryo, Vietnam, Berlin, Beyrut gibi farklı coğrafyalardaki operasyonlarda, hem bu coğrafyaların kendi askeri ve siyasi dinamiklerini, hem de CIA'nin her şeye burnunu sokma politikalarını kısalı uzunlu mercek altına alıyor. CIA'de sorgu bölümlerinde de merkezi haber alma teşkilatının dış operasyonlarındaki plan, tutum ve önceliklerinin Bishop/Muir özelinde özeti çıkarılıyor. Neticede bir Amerikan filmi olduğu ve tarafsız ya da eleştirel bakışı açısından kendi dengelerine sahip olduğu için, hemen her Tony Scott filminde olduğu gibi gereksiz aksiyona bulanmamış heyecan verici bir maceranın izi sürülüyor. CIA'nin uluslararası çıkarları uğruna personelini harcamaktan çekinmeyeceği, sadece CIA'nin değil, coğrafya gözetmeksizin her türlü mekanizmayı döndüren her çarkın sadece basit bir çark olarak muamele göreceğinin altı çiziliyor. Usta müzisyen Harry Gregson-Williams'ın müzikleriyle, Robert Redford ve Brad Pitt'in görüntü ve performans olarak varlıklarıyla etkisini ikiye katlayan Spy Game, 19 Ağustos 2012'de Vincent Thomas köprüsünden atlayarak intihar eden Tony Scott'ın filmografisinde övgüyle anılmayı hak eden filmlerden biri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder