28 Mart 2009 Cumartesi

All The Boys Love Mandy Lane (2006)


Yönetmen: Jonathan Levine
Oyuncular: Amber Heard, Anson Mount, Aaron Himelstein, Whitney Able, Luke Grimes, Melissa Price, Edwin Hodge, Adam Powell
Senaryo: Jacob Forman
Müzik: Mark Schulz

Mandy Lane, Teksas'ta yaşayan, okuduğu lisenin en popüler kızıdır. Bütün erkekler henüz kimseyle birlikte olmamış Mandy ile beraber olmak istemektedirler. Red, bu amacını gerçekleştirmek için Mandy'yi ve arkadaş grubunu her şeyden uzaktaki çiftliklerinde yapacağı partiye davet eder. Gece ilerledikçe alkol ve uyuşturucunun etkisiyle erkekler kontrolden çıkmaya başlar. Reddettiği erkeklerden biri bunu gururuna yediremeyince Mandy'nin yapabileceği tek şey kalır, o da canını kurtarmak için kaçmaktır.

Bir filmi izleyip hayalkırıklığına uğrayan bazı insanlar kendilerini "fragman kurbanı" olarak görürler. Bir zamanlar bende onlardandım. Bir zamanlar diyorum, çünkü artık fragman sonrası izleyip beğenmesem dahi kendimi bir kurban olarak görmüyorum. Çünkü fragman-merak-hayalkırıklığı üçgeninin yarattığı duyguyu gerçekten yaşamak istediğimi farkettim. Filmi olmadığı biçimde gösteren bir pazarlama tuzağına düşmek zaman zaman faydalı olabiliyor. Bir nevi tecrübe kazanma, gard alma ve bu sayede fragmanın yarattığı altyapı ile film bitimi sonrası yaşanılan beğenme-beğenmeme durumunun değişkenliğine duyulan heyecan. En azından merak duygusu köreltilmiş oluyor. Zaten filmimiz All the Boys Love Mandy Lane'in korku kategorisinde Altın Fragman adaylığı dışında pek bir başarısı yok şu ana kadar. (Bu arada o kategorinin birincisi I Am Legend olmuş.)

Martyrs gibi izleyene sinema salonunu dar etme kapasitesi olan filmler dururken 2006 yılına ait böylesi sıradan bir filmi üç yıl sonra gösterime sokma düşüncesi de çok ilginç. Filmin yönetmeni Jonathan Levine, çoktan The Wackness filmini çekmiş, filmin oyuncuları da muhtemelen çoluk çocuğa karışmıştır. All the Boys Love Mandy Lane son 20 dakikasına kadar bırakın gerilimi korkuyu, heyecan bile yaratmaktan uzak, sıkıcı ve ruhsuz bir film. Peki o son 20 dakikada ne oluyor? "Hadi bu kez hep beraber bir arkadaşın evinde ölelim" sloganıyla biraraya gelmiş 6 azgın genç, civar sakini bir asker eskisi ve sevgili katilimizin yarattığı sinerji, konu olarak olmasa da biçim olarak biraz ilginçleşiyor. Sürpriz sonun mantığı, bu sonun aslında sürpriz olmadığını anlamaktan geçer bazen. Ama filme en ufak bir yakınlık hissetmediğiniz için isterse filmin sonunda şapkadan su aygırı da çıksa nâfile. Lafı fazla uzatmaya değecek bir film olmadığı için, benim gibi fragmanı izledikten sonra "bugün canım kendini bir sapığa öldürtmek isteyen gençler izlemek istiyor" masumiyeti ile karşısına oturduğunuz bu filme karşı bir uyarı olsun. Niyetlenen varsa bence bu güzel fragman ile yetinip olay yerinden sessizce uzaklaşsın. Pişman mıyım? Hayır! Çünkü fragmanın az da olsa yarattığı merakı köreltmiş oldum. Bazılar bütün filmi iki dakikaya sığdırsa da fragmanları seviyoruz neticede!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder