8 Temmuz 2012 Pazar

Reykjavík Rotterdam (2008)


Yönetmen: Óskar Jónasson
Oyuncular: Baltasar Kormákur, Ingvar Eggert Sigurðsson, Lilja Nótt Þórarinsdóttir, Jörundur Ragnarsson, Þröstur Leó Gunnarsson, Victor Löw, Ólafur Darri Ólafsson, Theodór Júlíusson
Senaryo: Óskar Jónasson, Arnaldur Indriðason
Müzik: Barði Jóhannsson

Mali sıkıntılar içindeki evli ve iki çocuk babası Kristófer (Baltasar Kormákur), geceleri güvenlik görevlisi olarak çalışmasına, eşinin de çalışıyor olmasına rağmen geçim sıkıntısı çekmektedir. Daha önce içki kaçakçılığından hapse düşen Kristófer, Rotterdam’dan gemiyle Reykjavik’e kaçırılacak yüklü miktarda içki işine yakın dostu Steingrímur’un yardımlarıyla dahil olur. Ama işler hem Rotterdam’da, hem de Reykjavik’te umduğu gibi gitmez. 101 Reykjavík ve Mýrin gibi iki filmini çok beğendiğim İzlandalı yönetmen, senarist, yapımcı, oyuncu Baltasar Kormákur’un bu defa sadece oyuncu ve yapımcı olarak görev aldığı Reykjavík Rotterdam, 2008 yılının en dikkat çeken suç filmlerinden biriydi. O kadar dikkat çekti ki, bunun etkisinde kalan Kormákur, 2012’de Contraband adında Hollywood uyarlamasını yönetti.

Mýrin romanının da yazarı Arnaldur Indriðason’un Óskar Jónasson ile birlikte senaryosunu yazdığı Reykjavík Rotterdam, Contraband olarak Aaron Guzikowski adlı daha önce hiçbir senaryo tecrübesi bulunmayan biri tarafından Amerikan seyircisine uyarlanmış ki, zaten o filmin kendi çapında orijinalinin gölgesinden kurtulamamış zavallılığı asıl konumuz değil. Kormákur’un bizzat kendisinin neden böyle bir filme yönetmenlik yaptığı saçmalığına da Haneke, Scorsese, Fincher gibi örnekler vererek hemen uzaklaşmak en iyisi. Reykjavík Rotterdam, genel anlamda suç örgüsü iyi planlanmış, diken üstünde tutan, kaptırıp götüren bir anlatıma sahip. Aslında bazı Amerikan ve İngiliz kökenli küçük suç öyküleriyle de organik bağları mevcut. (Yine de bu durum 4 yıl sonra kötü bir Hollywood versiyonunun çekilmesini gerektirmiyor tabii.) Ne var ki 85 dakika gibi kısa bir süre filme hiç olmamış. Hızlı temposuna gayet iyi alıştırmışken, bu temponun filmin son 20 dakikasına sıkıştırılışı sabırsız seyirci tipini bir nebze memnun edebilir. Fakat ilk bir saate kadarki suç kurgulanışındaki anlamsız sürat yangından mal kaçırır gibi olmuş adeta.

Halbuki rahatlıkla biraz daha geniş alan bir anlatımla (15-20 dakika uzatılmak suretiyle) aynı senaryoyu sabırsız olmayan seyircisine sindirterek sunabilirmiş. Böylece Kristófer’ın içine düştüğü zor durumdan çıkış planı, Steingrímur ve Arnór’un akıbetleri, Íris’in bulunuşu, Rotterdam macerası (ve oradan kaldırılan esas ganimet) çok daha oturmuş biçimde filme dahil edilebilirdi. Bunda Indriðason ile birlikte senaryoyu yazan Óskar Jónasson’un yönetmenliğinin de payı olsa gerek. Colin Farrell’i çok fazla andıran görüntüsüyle Baltasar Kormákur filmde iyi bir oyun çıkarmış çıkarmasına da, keşke filmi kendisi yönetseymiş belki durumlar daha farklı olurmuş gibi geliyor. Kormákur yanında Ingvar Eggert Sigurðsson ve Lilja Nótt Þórarinsdóttir’in oyunculukları da oldukça göz dolduruyor. Filmin gücünü bir miktar zedeleyen bu hız sorununa rağmen her yönüyle Kormákur yönetimindeki Contraband’den çok daha iyi bir film Reykjavík Rotterdam.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder