8 Kasım 2016 Salı

Mission: Impossible - Rogue Nation (2015)


Yönetmen: Christopher McQuarrie
Oyuncular: Tom Cruise, Rebecca Ferguson, Simon Pegg, Jeremy Renner, Ving Rhames, Sean Harris, Alec Baldwin, Simon McBurney, Jens Hultén, Tom Hollander
Senaryo: Christopher McQuarrie, Drew Pearce
Müzik: Joe Kraemer

Tom Cruise, birlikte uyum yakaladığı Christopher McQuarrie ile filmler çekmeye devam ediyor. İkili Valkyrie, Jack Reacher, Edge Of Tomorrow derken, serinin beşinci halkası olan Mission: Impossible - Rogue Nation ile yine beraberler. Her filmde daha dişli bir düşmanla mücadele etmek durumunda kalan ajan Ethan Hunt, bu defa IMF’i ortadan kaldırmayı isteyen uluslararası bir dolandırıcılık örgütü olan "Sendika" ile karşı karşıya. Normalde pekçok filmde kullanılan bu "devlet içindeki illegal yapılanma", uzun yıllar içinde bulunduğumuz hastalıklı yapılanmayı hatırlattığı için bize bazı yönleriyle tanıdık gelebilir. Bu durumun filmi ilginç kılan bir yönü yok. Zaten artık Mission: Impossible serisini ilginç kılan bir şey yok. James Bond türevlerinden biri haline gelen Ethan Hunt'ın maceraları, farklı ülkeler, ilginç mekanlar, uluslararası komplolar, egzotik ve gizemli kadınlar, karizmatik kötü adamlar, insanüstü kaçma - kurtulmalar döngüsüne hapsolmuş vaziyette. Belki bu Sendika hadisesi, komplo teorilerini bize aşina gelen yönleriyle enteresan bulan seyirci kitlesinin dikkatini bir miktar çekebilir.

İngiliz istihbarat dairesi müdürlerinden birinin parlak buluşu olarak ortaya çıkan Sendika'nın kuruluş ve faaliyet prensibi şu şekilde: Farklı devletlerden eski ajanlar toplanır. Yeni kimlikler atanır. Bu ajanlar hem yurt içinde, hem de yurt dışında konuşlanan düşmanları cerrahi olarak yoketmek için kullanılırlar. Operasyonun bütçesi, denizaşırı bir ülkede saklanan, yalnızca başbakanın açabileceği kırmızı bir kutuda bulunacaktır. Bu durum başbakanı sıfır sorumluluk sahibi, aynı zamanda yargıç, jüri ve cellat yapacaktır. Bu yetkiler için sağ kolunu verecek liderler olsa da, İngiltere başbakanı bu teklifi reddediyor. Zaten ilgili müdür Atlee, ona asla planlama aşamasına geçilmeyeceğine dair teminat vermiş. Tabii dünya çapında etkin olacak böyle sinsi bir projenin hasır altı edilmesini istemeyen Atlee, saha operasyonlarının başına getirdiği acımasız Lane (ki karizmatik kötü adam kontenjanı ona ait) ile IMF’in, yani Hunt ve ekibinin başına bela oluyor. Film de zaten bu kaçma kovalamacadan, entrikalardan, esprilerden, fizik kurallarını altüst eden aksiyon sahnelerinden, bir de Hunt'ın çift taraflı çalışan çekici ajan Ilsa ile olan tutku yoksunu çekiminden ibaret.

"Daha ne olsun"cular halinden memnun olsa da, artık Tom Cruise'ün alt egosu haline gelen, (bu da yetmezmiş gibi üstüne bir de Jack Reacher eklenen) Ethan Hunt'ın başı sonu belli maceralarının tadı tuzu kalmadı. Bir önceki Ghost Protocol nasıl sadece "eğlence" sunuyorsa, Rogue Nation da fazlasını vaat etmiyor. Tüm riski ve aksiyonu üstlenen Hunt yanında, filmin mizahi yönüne ivme kazandıran teknoloji tilkisi Benji (Simon Pegg), diplomatik aksamalardaki pürüzleri halleden Brandt (Jeremy Renner), ulaştırmadan sorumlu Luther (Ving Rhames), tabi bu kadar böceğin arasında her M:I filminde farklı bir surette karşımıza çıkan çiçek olarak Ilsa (Rebecca Ferguson) yer alıyor. Kötü adam Lane rolünde ise, özellikle Red Riding serisinde tanıdığım ve kötü adamlığın çok yakıştığını düşündüğüm İngiliz aktör Sean Harris'in varlığı dikkat çekici. Cruise ve McQuarrie, 6. film için kolları sıvamışlar. Madem beraber çalışacaklar, keşke Edge Of Tomorrow gibi yaratıcı işlere kafa yorsalar da devam filmi kalabalığı yapmasalar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder