11 Nisan 2014 Cuma

Omar (2013)


Yönetmen: Hany Abu-Assad
Oyuncular: Adam Bakri, Leem Lubany, Iyad Hoorani, Waleed Zuaiter, Samer Bisharat
Senaryo: Hany Abu-Assad

2005’in ses getiren yapımlarından Paradise Now’ın ardından bir türlü beklenen yükselişi gerçekleştiremeyen, hatta 2012’de The Courier isimli kötü bir Amerikan filmine yönetmen bile olan Hany Abu-Assad, yine yazıp yönettiği Omar ile İsrail-Filistin gerilimine geri dönüp İsrail işgaline bu kez bir aşk hikayesi üzerinden bakıyor. Genç fırıncı Omar’ın, hergün Batı Şeria duvarını tırmanarak liseli sevgilisi Nadia’yı görmesinden güç alan romantizm, adım adım gerilimli bir hikayeye evriliyor. İsrail askerlerinin Filistin halkı üzerindeki zulmünü bu naif aşk öyküsü dahilinde kurgulayan Abu-Assad, aynı zamanda birer özgürlük savaşçısı olan Omar, Nadia’nın ağabeyi Tarek ve ortak arkadaşları Amjad’ın bir İsrail askerini öldürmeleriyle dram ve trajedinin iç içe geçtiği bir kedi fare oyununa rota kırıyor. Fakat bu polisiye gerilim atmosferinde işler karıştıkça Abu-Assad kendi elleriyle kurduğu düzeni yine kendisi gerçeklikten uzaklaştırıyor.

Başlarda temelleri iyi atılmış OmarNadia ilişkisini zamanla bir aşk üçgenine çevirerek, polisiye gerilim kısmını da Omar’ın yakalanıp işkence gördükten sonra muhbir olarak salınması sonrasında gelişen olaylarla mantıksızlaştırarak filmin kabul edilebilirliğini yokuşa süren Abu-Assad, omurgaya zarar vermeden pekala başka seçeneklerle yoluna devam edebilirdi. NadiaAmjad arasında yaşananlara dair hiçbir mühim bilgi vermemek, sağlamcılığıyla ünlü İsrail istihbaratının Omar’ın muhbirlik sözü verip tutmamasının ardından ona ikinci bir şans tanımasına inandırmak filmin ikna sorunları yaşamasına neden olmakta. Tüm bunlara Omar ile, onu işkenceyle muhbir olmaya ikna eden Ajan Rami arasında kurulan, yine temelleri sağlam atılmamış kişisel güven ilişkisi eklenince yönetmenden yeni bir Paradise Now etkisi beklentileri boşa çıkıyor. Zaten arızalı olan bu güven ilişkisi, çok kötü bir finale de adını yazdırınca filmin pozitif yönleri de arada kaynamış duygusu yaratıyor.

En pozitif yönlerden biri, henüz ilk oyunculuk deneyimlerini yaşayan Adam Bakri ve Leem Lubany’nin hayat verdiği Omar ve Nadia’nın perdeye gayet samimi yansıyan aşkları. Fakat daha sonraları filmin tahmin edilebilir yöndeki dramatik kıvrımlarının tahmin edilemeyecek (ya da Hany Abu-Assad’dan beklenmeyecek) ölçülerde kontrolden çıkıp yalpalaması, nihayet küt diye biten finalle duvara çarpması hayalkırıklığı yaratabiliyor. Bu sayede belki de pek çok seyircinin Omar ile Nadia için düşündüğü romantik, dramatik ya da trajik giriş-gelişme-sonuç senaryoları havada asılı kalıyor. Heyecanı, gerilimi ve sürprizleri hazırlarken altlarını boş bırakmak aslında zor olanıydı. Bu açıdan, sonu belli bile olsa Paradise Now gibi güçlü bir dramı hayata geçiren Hany Abu-Assad’a ikinci Oscar adaylığını getiren Omar, zoru başardığı için zayıf bir geri dönüş ne yazık ki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder