11 Mart 2014 Salı

Big Bad Wolves (2013)


Yönetmen: Aharon Keshales, Navot Papushado
Oyuncular: Lior Ashkenazi, Tzahi Grad, Rotem Keinan, Menashe Noy, Doval'e Glickman, Dvir Benedek, Kais Nashif
Senaryo: Aharon Keshales, Navot Papushado
Müzik: Haim Frank Ilfman

Küçük kız çocuklarını kaçırıp vahşice öldüren bir seri katilin peşindeki polis, baş şüpheli olarak bir din öğretmeni Dror’u yakalar. Ama son kurbanın polis babası Gidi, delil yetersizliğinden serbest bırakılan adama inanmadığı ve kızının kesik kafasının nerede olduğunu öğrenmek için onu kaçırır. Bu arada şüpheliyi döverek itiraf almaya çalışırken bir genç tarafından videoya kaydedilip YouTube malzemesi olan dedektif Micki görevden alınır. Bunu hazmedemeyen Micki de Dror’un peşine düşer. Bu üç adamın yollarının kesişmesi uzun sürmez.

Aharon Keshales ve Navot Papushado ikilisinin yazıp yönettiği Big Bad Wolves, özellikle Quentin Tarantino’nun 2013’te izlediği en iyi filmlerden biri olduğunu beyan etmesiyle prim yaparak geniş kitlelere ulaşmış bir film. Tarantino’nun sevdiği ve kullandığı kara mizah öğeleri barındırmasına rağmen, kendini biraz daha çizginin ciddi tarafına konumlandırmaya çalışmış ya da kara mizah anlayışını tam olgunlaştıramamış bir görüntü çiziyor. İnişli çıkışlı temposuyla baştan sona kendini izleten film, Gidi’nin sırf kaçırdığı adamı konuşturmak için aldığı evin bodrumdaki işkence seanslarıyla üst kattaki sakinliği dengeleyerek elde etmek istediği zıtlıktan bir mizah oluşturmaya çalışıyor. İkinci yarıda oyuna giren Gidi’nin babası bunu bir miktar sağlıyor gözükse de, Keshales ve Papushado komik olmak adına maceraya kalkışmıyorlar.

Üç ana oyuncusu iyi bir görünüm çizse de, kısa rolüyle Paradise Now’dan hatırlayacağımız Kais Nashif’in canlandırdığı atlı adamın (iPhone S4’ü olan bir atlı adam) beklenildiğinin aksine işlevsiz biçimde havada bırakılması hayalkırıklığı yaratmıyor değil. Oysa Micki ile yaşadığı diyaloğa benzer çok güzel malzemeler çıkarılabilirmiş ondan. Sadece final değil, finale giden yol açısından da tatmin etmediğini düşündüğüm film, Tarantino’nun gaz verdiği kadar olmasa da eli yüzü düzgün bir işçilik sayılabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder