23 Ağustos 2016 Salı

El Clan (2015)


Yönetmen: Pablo Trapero
Oyuncular: Guillermo Francella, Peter Lanzani, Lili Popovich, Gastón Cocchiarale, Giselle Motta, Franco Masini, Antonia Bengoechea, Stefanía Koessl
Senaryo: Julian Loyola, Esteban Student, Pablo Trapero
Müzik: Sebastián Escofet

Gerçek olaylardan uyarlanan El Clan, 7 kişiden oluşan Puccio ailesinin hikayesini anlatıyor. Arjantin'in zorbalıklarla, hukuksuzluklarla, işkencelerle, faili meçhul cinayetlerle dolu 7 yıl süren diktatörlüğün ardından demokrasiye adım attığı 1982 yılında geçen hikayenin merkezinde baba Arquímedes Puccio ve ailenin en büyük oğlu Alejandro var. Tüm bu kötülüklerin önemli bir parçası olan istihbarat biriminde son günlerini yaşayan Puccio, bu demokratik iyileşme döneminin eski alışkanlıklarını bitirecek olmasını kabullenememiştir. İki arkadaşı ve oğlu Alejandro'nun da yardımlarıyla gizlice zengin insanları kaçırıp ailesinin bilgisi dahilinde evinde bir odada onları hapsetmeye, işkence etmeye, fidyelerini aldıktan sonra da öldürmeye devam etmektedir. Julian Loyola, Esteban Student ve Pablo Trapero'nun senaryolaştırdığı, Trapero'nun yönettiği El Clan, Arjantin tarihinin çalkantılı döneminin hemen ertesinde yaşanan şaşırtıcı ve sinir bozucu olayları işleyen bir dram. Naif ve disiplinli bir aile babası olan Arquímedes, fedakar ev hanımı eşi, derslerine çalışan, işlerine güçlerine bakan başarılı yetişkin çocukları, bunlardan en büyüğü olan, çevresi tarafından çok sevilen rugby oyuncusu genç Alejandro görünürde örnek bir aileyi temsil etmekteler. Günlük rutinleri, ilişkileri, bağlılıkları, şakalaşmaları normal bir aileden farksız.

Ama cunta döneminin türlü hukuksuzluklarıyla bu aile düzenini yürüten aile babası Arquímedes, son demlerini yaşadığı istihbarat yetkilisi görev ve yetkilerini rejim değişikliği nedeniyle kaybetmek istemediğinden, gizlice eylemlerini sürdürerek, karışıklık döneminde servet yapmış zengin ailelerin önemli fertlerini kaçırarak yüklü fidyelerle göze batmayan tatlı hayatına devam etmekte olan bir adam. Üstelik aile fertlerinin de bundan haberi var ve hiçbir şey olmamış gibi davranıyorlar. Mümkün olduğunca orijinal karakterlere ve olaylara bağlı kalan film, bu karanlık döneme yerinde bir eleştiri yöneltirken, bir yönüyle yine bu dönemdeki savaş ekonomisi sayesinde servet yapan zenginlerin dolaylı yoldan kendi silahlarıyla vurulduklarına da işaret ediyor. Politik Arjantin sinemasına geniş çapta ilham kaynaklığı etmiş bu 7 yıl, daha önce Garage Olimpo, El secreto de sus ojos gibi çok çarpıcı yapımlara farklı suretlerde etki etmişti. El Clan'da da durumun vahameti anlaşılıyor. Normalde karakter gelişiminin vicdani sorgulama yönünde ilerleyeceğini düşündüğümüz Alejandro'nun bazı ufak çıkışlara rağmen pasif kalışı, babası tarafından sindirilmiş olmasından kaynaklı. Bu da filmin dramatik kulvarını bir miktar zayıflatıyor. Filmi yapılmaya değecek kadar enterasan bu gerçek olaylardan beklentiler yüksek olunca, standart film senaryolarıyla gerçekler arasında uyumsuzluk var gibi düşünülüyor.


Ülke olarak içinde bulunduğumuz karışıklık sebebiyle bazı taşların diğer dünya ülkelerinde de benzer şekilde dizildiğini gösteren El Clan, Puccio'nun eski faşist düzeni sürdürmeye çalışan kişisel motivasyonlarının para ve güç odaklı yansımalarını gösteriyor. Daha genele gidersek, siyasi, askeri, ekonomik gücü elde etmek için her yolu mübah sayan hainlerin yıllarca ekmek yediği, üstelik yıllar boyu, farklı iktidarlar boyu korunup kollandığı çürümüş bir düzeni demokrasi yalanıyla yutturduğu gerçeğini akıllara getiriyor. Puccio'nun hapiste ziyaret ettiği devre arkadaşı Gordon'un "demokratik bir hükümet ne kadar uzun ömürlü olabilir ki?" sorusunun düşündürücü tonu bizim kulaklarımıza hiç de tuhaf gelmiyor bu yüzden. Yine de bu dönemin filmleri bir türlü Garage Olimpo'nun yerini tutamıyor. Tüm olumlu yönlerine karşın bir türlü vurucu etki görememe nedenini Garage Olimpo çıtasına bağlamak da mümkün.

El secreto de sus ojos'ta da küçük bir rolde izlediğimiz Arjantin sinemasının tecrübeli bukalemun aktörlerinden Guillermo Francella ve genç oyuncu Peter Lanzani'nin oyunculukları olması gerektiğinden ne fazla, ne de eksik. Baş karakterlerden biri kötü, diğeri de sonradan pişman olsa da uzun süre ona yardım ve yataklık eden oğlu olunca bu yönde de bir boşluk beliriyor. Filmin belki de en olumsuz yönü müzik kullanımı. Alakasız sahnelere bangır bangır eski İngilizce rock şarkıları sokuşturularak uzun uzadıya sahnelerin dramatik yapılarına çok zarar veriliyor. Bunların yerine ya uygun tema müzikleri konabilir ya da tamamen müziksiz bırakılabilirdi. Gücü ya da zayıflıklarıyla El Clan, özellikle Arjantin'in cunta dönemine ait filmlerine meraklı seyircilerin atlamaması gereken bir yapım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder