17 Aralık 2015 Perşembe

Beasts Of No Nation (2015)


Yönetmen: Cary Joji Fukunaga
Oyuncular: Abraham Attah, Idris Elba, Emmanuel Nii Adom Quaye, Kurt Egyiawan, Annointed Wesseh, Ama K. Abebrese, Kobina Amissah-Sam, Francis Weddey
Senaryo: Cary Joji Fukunaga
Müzik: Dan Romer

Uzodinma Iweala'nın romanından Cary Joji Fukunaga'nın senaryosunu yazıp yönettiği Beasts Of No Nation, ismi belirtilmeyen bir Afrika ülkesindeki iç savaş yüzünden mutlu yaşamı ve ailesi dağılan 14 yaşındaki Agu'nun adım adım bir çocuk asker olmaya doğru giden hikayesini anlatıyor. Agu'nun önce bir çocuk, kısa bir süre esir, eğitim aldıktan sonra da savaşçı olma düzlemini onun gözünden ve ara sıra da kafa sessinden izlediğimiz film, iyi bir başlangıç yapıyor. Askerler ve isyancılar arasındaki bir tampon bölgede yaşayan Agu'nun mutlu çocukluk dönemi, ailesi ve arkadaşlarıyla ilişkileri, fakat bir yandan da kaçınılmaz hale gelen iç savaşın ayak sesleri ilk bölümde gayet benimsetici bir tempoda işleniyor. Agu zalim askerlerin elinden kurtulup tek başına ormana kaçtıktan bir süre sonra ulusal savunma gücü NDF'in karizmatik lideri Commandant'ın filme dahil oluşu da bu tempoyu bozmuyor. Ancak filmin şerit değiştirmesi gerektiği anda değiştirmeyip bir de üstüne o tempoyu düşüren, bazen de yanlış şeride geçen film, dakikalar ilerledikçe hikaye olarak anlatacak fazla birşeyi kalmadığını hissettiriyor.

Bu süreçte Agu'nun içinde bulunduğu zor şartlar dahilinde şansının yaver gitmesi, fazla keskin virajlar yaşamadan NDF'e dahil olması, kendini kanıtlamak için işlemek zorunda olduğu ilk cinayeti derken daha önce farklı suretlerde izlediğimiz filmlerin rotasını burada da görüyoruz. Üstelik bu rotada yanına bazı önemli eşyaları almadığını, bazı önemli duraklara uğranmadığını da görüyoruz. Örneğin başlangıca Agu'nun annesiyle birlikte yer aldığı özel bir sahne koymadan annesinden ayrıldığı sahnede duygusal yoğunluk beklemek, hatta sonradan anneyi bulmak gibi filmi sonuna dek taşıyabilecek motivasyonlardan birine sırtını dönmek filmden çok şey götürüyor. Yine başlangıçta gözümüze sokulan (çok da eğlenceli olan) Agu'nun "hayali televizyon" konseptinin NDF'in vahşi sosyalliğinde tek bir sahnede bile kullanılmaması, yitirilen masumiyete yapacağı vurguyla çok farklı ve etkili şekillerde kullanılacağı düşünüldüğünde bu fırsatın kaçırılması da talihsizlik. Vahşi sosyallik demişken, çocuklardan ve gençlerden kurulu NDF'in "vahşi" duruşunu fazlasıyla kanıksamış gibi hissetme olasılığımızın sebebi, filmin inandırıcı bir boyutlama gerçekleştirememesi diye yorumluyorum. Mesela Blood Diamond, ana konusu Afrika'nın çocuk askerleri olmamasına rağmen bu konuda iyi bir damar bulup onu işleyebilmiş bir filmdi.

Agu'nun kafa sesinden duyduğumuz şiirsel isyan ve umutsuzluk cümlelerinin filme büyük geldiğini düşünüyorsanız, Beasts Of No Nation ile ilgili hemen hemen aynı şeyleri hissediyoruzdur. Sözünü ettiğimiz önemli eksiklikler çoğu zaman karakterlerin doğasına yansımış "performans" detaylarıyla ve Fukunaga'nın kendisinin üstlendiği görüntü yönetiminin gücüyle kapatılmaya çalışılıyor. Başarılı da olunuyor. Örneğin bahsi geçen Agu'nun annesinden ayrıldığı o sahnede duygusal bir yoğunluk yaşıyorsak bunun yegane sebebi Abraham Attah'tır. Anlamlı yüzünü hiç aksamayan bir performansla bütünleştirip bir karakter çıkaran Attah, defalarca Fukunaga'nın eksikliklerini kapatıyor / kapatmaya çalışıyor. Idris Elba'nın canlandırdığı Commandant bile bu denli tam bir karakter ortaya koyamıyor. Nereden geldiği, tam olarak neyi hedeflediği, hatta akıbetinin ne olduğu belli değil. Agu ile Commandant arasında baba-oğul ilişkisi kurmaya çalışmayıp "kurdum oldu"ya getiriyor. Üstelik göstermediği bir sahneyle bu ilişkiyi çok itici bir boyuta dahi taşıyor. Oysa liderlik vasıfları yükselişten inişe geçerken politik verileri de çok iyi kullanabilecek Commandant gibi bir karakterin "epic fail" potansiyelinden hakkıyla yararlanamamak tam bir başarısızlık. Ama Fukunaga bu iki oyuncusu ve teknik becerileriyle filmi olmadığı birşey gibi gösterme becerisine sahip. O yüzden şahsen Abraham Attah dışında filmde uzun uzun bahsedilecek bir derinlik görmedim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder