30 Mayıs 2022 Pazartesi

Everything Everywhere All At Once (2022)

 
Yönetmen: Dan Kwan, Daniel Scheinert
Oyuncular: Michelle Yeoh, Stephanie Hsu, Ke Huy Quan, James Hong, Jamie Lee Curtis, Tallie Medel
Senaryo: Dan Kwan, Daniel Scheinert
Müzik: Son Lux

"Daniels" adı altında kariyerlerine Foster The People, Battles, The Shins, Manchester Orchestra gibi indie müzik gruplarına çektikleri videolarla başlayan Dan Kwan ve Daniel Scheinert, 2016'da seveni de, nefret edeni de bol ilk uzun metrajları olan Swiss Army Man ile sinema dünyasına adım atmışlardı. Ses getirmeyen başka videolar, dizi bölümleri, ayrı projeler derken Everything Everywhere All At Once adını verdikleri yeni filmleriyle büyük heyecan yarattılar. Film, kocası Waymond ile yıllar önce Çin’den Amerika’ya göç edip çamaşırhane işleterek yeni bir hayata başlayan Evelyn'in bir gün Waymond'un bedenine giren gizemli bir uyarıcının yardımıyla tüm çoklu evrenlerdeki benliklerinin farkına varması ve evreni kurtaracak yegane gücün kendisi olduğunu keşfetmesiyle gelişen olayları konu ediniyor. Bu evrenleri tehlike altında tutan muazzam güçlere sahip Jobu Tupaki ise Evelyn'in peşinde. Daniels, yani Kwan ve Scheinert ikilisi, evrenin kurtarıcısı olarak "seçilmiş kişi" hüviyetinde sıradan bir anne/eş olan Evelyn tasarımıyla akıllara Matrix ve Neo'yu getirdi. Tabii çokça işlenen bu seçilmiş kişi maceraları yerine ilk önce akıllara önemli referanslardan biri olan Matrix'in gelme sebebi, filmin alternatif evrenler vasıtasıyla kendini katmanlandırıp türler arası rahat giriş çıkışlar yapabildiği bir bilim kurgu atmosferi yaratmış olması. Seçilmişin günün birinde yaklaşan tehlikeye karşı uyandırılması, uyaranların bir başka evrendeki bir yeraltı oluşumu olması, Evelyn'in sahip olduğunu bilmediği güçlerini keşif yolculuğu gibi Matrix evrenine dair benzerliklerine rağmen Everything Everywhere All At Once, kendi kurallarını koymuş, rotasını çizmiş, mesajını olağanüstü bir titizlikle ve sebatla dizayn etmiş etkileyici bir film.

Evelyn aslında uçsuz bucaksız evrenler arasında kendi evreninde yaşayan bir baloncuk olsa da bir dahi ve diğer evrenlerin varlığını kanıtlama arayışı içinde olan bir ikon. Bu arayış esnasında bilincini geçici olarak başka bir versiyonuna bağlamanın, o versiyonunun anılarına, duygularına, yeteneklerine erişmenin bir yolunu keşfetmiş. Bu yolun adı da "Evren Sıçraması". Bu özelliklere sahip Evelyn'in diğer evrenlerde, gücünün sınırları bilinmeyen, bütün evrenlere hakim bir varlık olan Jobu Tupaki tarafından binlerce kez öldürülmesi yüzünden kendini Evelynleri bulmaya adamış Alfa Evreni (Alphaverse), hiçbir şeyden habersiz Waymond'ın bedenine giren Alfa Waymond sayesinde dünyada hiçbir şeyden habersiz kuru temizlemeci Evelyn'e ulaşarak onu bu misyonuna karşı uyarmak istiyor. Evelyn'in bir şeyler inşa ediyor olduğunu bilen ama ne inşa ettiğini, amacının ne olduğunu bilmeyen Alfa Evreni, henüz misyonunun farkında olmayan kahramanımız Evelyn'e bu farkındalık yolculuğunda yardımcı olma görevini üstlenmiş. Alfa Evreninde, Evren Sıçraması için eğitilen genç zihinlerden biri olan, potansiyeli çok yüksek olduğu için sınırları zorlayan, sonunda da aşırı yükleme yüzünden parçalanıp çoklu evrenin sonsuz gücüne ve bilgisine hakim olan Jobu Tupaki ise Evelyn ve Waymond'ın kızları Joy'un türlü versiyonlarından başkası değil. Tıpkı Evelyn'in olduğu gibi Jobu Tupaki'nin de amacı bilinmiyor. Ama tek istediği Evelyn'i bulmak. Yani dünyada sıradan bir anne-kız olan bu ikili, evrenler arasında kedi-fare oyunu oynayan kadim güçler olarak tasarlanmış. Bu ezeli rekabetin boyutlarına birazdan daha ayrıntılı bakacağız.


Filmin en orijinal ve aynı zamanda absürtlüğü dahilinde kendi mantık kanunlarını yaratmış buluşlarından biri "Tahmini Rota Algoritması" sayesinde olası sıçrama noktalarını kullanabilme kriterleri. Alfa Evreni, istatistiksel olarak olası olmayan hangi eylemin, kişiyi bulunduğu kümenin sınırındaki hangi evrene ışınlayacağını hesaplayan, böylece o kişinin istediği evrene fırlamasını sağlayan bir algoritma geliştirmiş. Ayakkabıları ters giymek, dudak parlatıcısı yemek, kağıtla parmak aralarında kesikler oluşturmak gibi ne kadar mantıksız olursa o kadar başarılı sıçrama yaptırabilecek talimatlarla Alfa ekibinin belirlediği rotaların kullanılması filme çok önemli bir dinamik katıyor. Matrix'te ajanların istediği bedenlere girebilme özellikleri gibi, Jobu Tupaki'nin sıradan insanları birer askere çeviren ele geçirme gücünü de bu absürt algoritmaya ekleyerek hem mizah, hem de aksiyon yönünü garantiye alan, ancak hepsini zekice ve ekonomik biçimde kullanan senaryo, bu kez türler arası sıçramaları için kendine de sürprizlerle dolu geniş bir hareket alanı yaratmış oluyor. İnsanoğlunun en büyük fantezilerinden biri olan, aslında çeşitli bilim insanları, evrim bilimciler tarafından olasılığı ciddi boyutlarda incelenen çoklu evren mefhumu üzerine ana ekseninden fazla sapmadan bir "çoklu evrenler evreni" ayrıntıları da serpiştirilmiş. Örneğin Alfa Evreninde büyükbaş hayvanların ve buna bağlı olarak süt ve süt ürünlerinin sonu gelmiş. Evrenin birinde sadece parmakları sosis şeklinde olan insanlar yaşıyor. İçinde Jobu Tupaki/Joy'a ait her şeyin bulunduğu, zaman içinde evrimleşerek "gerçek"e dönüşen dev bir kara simit metaforuyla kara delik göndermesi yapılıyor vs... Fakat çılgın fikirlerden oluşan bu kadar kapsamlı bir çoklu evren tasarımının hizmet ettiği nihai amaç da bir o kadar şaşırtıcı: Aile dinamikleri!

Kahramanımız çamaşırhane işletmecisi Evelyn'in hem kocası Waymond, hem de kızı Joy ile sorunları var. Her şeyden evvel Evelyn'in kendisiyle sorunları var. Yıllar önce yaptığı bir seçim sonucu Waymond ile evlenip yarım bıraktığı hedefleri, peşinden gitmediği hayalleri yüzünden hep bir pişmanlık içinde. Binlerce farklı evrendeki Evelynler arasında hayatının en kötü halini yaşayan tek Evelyn kendisi. Ama öte yandan "seçilmiş" olmasının nedeni de bu sıradanlığı. Çünkü onun her başarısızlığı, diğer Evelynler için başarı demek. Başarıyı tatmış binlerce versiyonun mu, yoksa kaybedecek bir şeyi olmayanın mı seçilmişliği daha anlamlıdır sorusunun bu maceranın şekillenişindeki rolü büyük. Waymond ile boşanma evresi, Joy ile her anne-kızın yaşadığı kuşak çatışması normal şartlarda o kadar sıradan şeyler ki, bunlara artık filmlerde tahammül etmekte zorlanıyoruz. Ne var ki karşımızda normal bir film yok. Aile içi iletişimsizlikler, farklılıklar, pişmanlıklar, kızgınlıklar tüm bu çoklu evren tasarımına doğrudan ve dolaylı yollarla yediriliyor. Üstelik şaşırtıcı biçimde bu alakasızlıklardan olağanüstü kimyalar yakalanıyor. Evelyn'in binlerce farklı evrendeki hallerinden bazıları da film boyunca uçuk kaçık kurguya yerinde müdahalelerle ekleniyor. Evelyn'in Waymond ile evlenmeyip bir yıldız olmuş hali, vergi memuru Deirdre ile sosis parmaklı evrende birlikte yaşayan hali gibi aslında hepsinin ayrı birer film potansiyeli bulunan, hepsinin Evelyn'in aşk, evlilik, kariyer, annelik rollerini değişik açılardan sorgulayan, kendi mesajları olan pasajları mevcut. Hatta Evelyn ve Joy'un bambaşka bir evrende iki kaya olarak karşımıza çıktığı (!) sessiz, hareketsiz, sadece altyazılı bölüm bile meydan okurcasına filmin oyun hamuru tuhaflığında kendine önemli bir kanal açıyor.


Kwan ve Scheinert, yazdıkları bu yerinde duramayan senaryoyu pratiğe dökme aşamalarında da becerikli ve yaratıcılar. Kafalarına göre hızlanıp yavaşlamaları ama tüm bunları doğru yer ve zamanda yapıyorlarmış gibi hissettirmeleri belki de seyirciyi ne ölçüde kafalayabildikleriyle alakalı. Ağır çekimler, hızlı çekimler, estetik dövüş koreografileri, absürtlüğün hep pusuda beklediği tuhaf fikirler, titiz özel efektler, 2001: A Space Odyssey, Ratatouille, Crouching Tiger Hidden Dragon, In The Mood For Love gibi filmlere yapılan göndermeler/benzetmeler, baş döndüren kurgu oyunları, yönetmenlerin köklerinde olduğu üzere video klip hinlikleri taşıyan sahneler filmin biçimsel zenginliğini oluşturuyor. Bu zenginlik sayesinde hiçbir şey eğreti durmuyor. Basit bir bel çantası, polis kalkanı bile stilize aksiyon sahnelerinin öznesi olabiliyor. Yapımcılar arasında özellikle son Avengers filmleriyle yıldızlaşmış Anthony ve Joe Russo'nun da yer almasına rağmen, kurguda ve sinematografide yer alan indie isimlerle A24'ün yüzakı yapımlarından biri olmayı başarıyor. Hatta müziklere imza atan New Yorklu elektronik üçlüsü Son Lux'un incelikli bestelerini de bu isimler arasına koyabiliriz. Michelle Yeoh, Stephanie Hsu, Ke Huy Quan üçlüsünün uyumları şahane. Jamie Lee Curtis'in canlandırdığı vergi memuru Deirdre'yi de unutmayalım. Özellikle Malezya doğumlu 60 yaşındaki Michelle Yeoh inanılmaz. Evelyn'in şaşkınlığında, öfkesinde, neşesinde, yılgınlığında, sertliğinde, hüznünde bir an olsun teklemiyor. Artık bıktıran "seçilmiş beyaz erkek kişi" tercihine tokat gibi bir cevap veriyor. Everything Everywhere All At Once, tüm o görkemli, eğlenceli, karman çorman görüntüsüne rağmen özünde aile içi iletişimsizliğe, aile kurma uğruna vazgeçtiklerimize, kuşak/kültür/cinsel kimlik çatışmalarının aile fertleri üzerindeki baskılarına dokunan kaotik, epik, komik, dramatik, romantik bir film. Son yılların en yaratıcı, 2022'nin en iyi filmlerinden biri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder