2 Haziran 2022 Perşembe

Rapt (2009)

 
Yönetmen: Lucas Belvaux
Oyuncular: Yvan Attal, Anne Consigny, André Marcon, Françoise Fabian, Alex Descas, Michel Voïta, Marc Rioufol, Patrick Descamps, Sarah Messens, Julie Kaye
Senaryo: Lucas Belvaux
Müzik: Riccardo Del Fra

Büyük bir endüstriyel şirketler grubunun başkanlığını yapan, evli ve iki kız sahibi varlıklı iş insanı Stanislas Graff birgün evinden çıktıktan sonra organize şekilde kaçırılır. Onu bilinmeyen bir yere getiren maskeli adamlar bir parmağını keserek fidye talepleriyle birlikte ailesine gönderirler. Adamlar Graff'ın özgürlüğü karşılığında 50 milyon euro istemektedirler. Metresi, pahalı zevkleri, yüklü kumar borçları bulunan Graff'ın bu gizli ve hızlı yaşamı ifşa olup kamuoyunda da olay yaratır. Fidyeyi fazla bulan şirket grubu polisle işbirliği yaparak Graff'ı kurtarmanın yollarını aramaya başlar. Aktör, senarist, yönetmen Lucas Belvaux'nun yazıp yönettiği Rapt, sürükleyici bir kaçırılma hikayesi. Önce Stanislas Graff'ın hızlı iş ve özel hayatını özet geçerek başlayan film, kaçırılmasıyla birlikte çatışmasını kurmuş oluyor. Graff'a "eden bulur" gözüyle bakmak ile, kaçıranların davranışları yüzünden ona acımak arasında gidip gelen bu çatışmaya, çıkarlarını korumak ile başkanlarını kurtarmak ikilemi arasında kalan şirket grubunun durumu da ekliyor. Öte yandan çapkınlıklarla, pahalı zevklerle dolu sorumsuz bir hayatın ifşasıyla zor durumda kalan eşi Françoise ve iki kızının dramı da hikayenin katmanlaşmasını sağlıyor. Olayın polisiye kanadında ise profesyonel fidyeciler ile polis arasındaki akıl oyunları, heyecanlı takip sahneleri ilgiyi canlı tutan etkenler. Yani Graff ve fidyeciler, polis ve başkan vekili André Peyrac önderliğindeki şirket grubu, Graff ailesi olmak üzere üç kanaldan akan film, başarılı bir kurguyla bu üçlü akışı tek bir havuzda toplamayı, çatışmalarına, ikilemlerine sahip çıkmayı biliyor.

Yüklü fidye meblağını ödeyemeyen şirket ve fidyeyi alamayıp "yatırımlarına" zarar veremeyeceklerini anlayınca indirime giden fidyeciler arasındaki mücadele, bir süre sonra "fidyeciler kim" sorusunu da devre dışı bırakacak şekilde işleniyor. Kim, neden (fidye için olduğunu bilsek de) gibi sorular yerine sürecin kendisine odaklanan Lucas Belvaux, pek de beklenmedik bir hamleyle uzayan bu süreci sonlandırıp yeni bir evre açmak suretiyle filmin final bloğunda kendi tarafını, haliyle seyircinin tutacağı tarafı netleştiriyor. Bu beklenmedik hamlenin getireceklerini gayet iyi tasarlamışken, daha fazlasını da seyircinin hayal gücüne bırakmayı yeğliyor. Aslında seyirci de o "daha fazla"ya tanık olmak isterdi pekala. Ancak bazı senaryoların başvurduğu bu tercih, filmin tadında bir şekilde gizemli kalmasını, devamı için seyircinin çeşitli teorilerde bulunmasını veya filmin bittikten sonra bile bir süre zihinlerde taze tutulması amacını taşır. Bu anlamda Rapt amacına ulaşmış bir film denebilir. Belvaux'nun yönetmenliğinde çok fazla sinema bulamasak da filme akışkanlık sağlayan iyi bir kurgu görmekteyiz ki, bu da filmin tam da ihtiyacı olan şey. Yine belki de ihtiyaç olduğu üzere Yvan Attal ve Anne Consigny'nin keskin performansları dışında diğer oyuncuların mekanik duruşları filme belli  soğukluk ve mesafe getiriyor. Attal ve Cosigny'nin ise bu mekanikliğe ayak uydurmaları kadar, canlandırdıkları karakterlerin yükünün altından iyi kalktıkları görülüyor. Rapt, ahlaki yozlaşmanın, güç zehirlenmesinin, bencilliğin hem aile içinde, hem de kamu nazarında ödemesi gereken bedeller üzerine bir suç dramı olarak iddiasız ama sözünü söyleyebilen bir film.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder