9 Temmuz 2014 Çarşamba

3 Idiots (2009)


Yönetmen: Rajkumar Hirani
Oyuncular: Aamir Khan, Kareena Kapoor, Madhavan, Sharman Joshi, Boman Irani, Omi Vaidya, Rahul Kumar, Mona Singh, Javed Jaffrey, Parikshat Sahni, Amardeep Jha
Senaryo: Rajkumar Hirani, Abhijit Joshi, Vidhu Vinod Chopra
Müzik: Shantanu Moitra, Atul Raninga, Sanjay Wandrekar

Geniş bir inceleme konusu olan Bollywood'un son yıllardaki en iyi örneklerinden biri olan 3 Idiots, bu sinemanın kendi kültüründe yoğurduğu dram, komedi, müzikal unsurlarını modern sinema gerekleriyle kaynaştırmış bir film. Türler arası sıçramaları hem yumuşak, hem de ani geçişlerle bünyesine adapte edebilen, bir sahnede eğlendirirken hemen sonrasında hüzünlendirebilen ya da şok edebilen, kökleri geçmişe dayanan (ve bu sebepten abartıyı, absürt mizahı seven), oyunculuk standartlarıyla sevimli / ciddi ruh değişimlerine kolayca adapte olabilen 3 Idiots, bir Bollywood gereği olarak 2,5 saatlik süresini, geçmiş ve şimdiki zamanı harmanlayan harika kurgusuyla bir solukta bitiriyor. Ama bir çok Bollywood yapımından farklı sayılabilecek şekilde 3 Idiots'ın dostluk ve aşk temalarıyla bütünleştirilmiş biçimde eğitim sistemi ve onun hayata yansımaları gibi çok önemli bir meselesi var.

Müzikal komedi janrıyla, üstelik yerinde duramayan bir Bollywood temposu ve karikatürize olmaya müsait karakterleriyle böylesine ciddi bir konuyu temele yerleştirmek oldukça riskli sayılabilir. Bazı Bollywood yapımlarının sadece kendi romantik teması dahilinde bile kendini ciddiye almamızı engelleyici müzikal ya da komedi çıkışları olmuştur. (Kültür farkından dolayı bunların bize ciddiyetsiz görünme durumunu es geçmeyelim tabii.) Ancak film, söyleyeceklerinin havada kalma veya yapay görünme tehlikesine karşı sahip olduğu sağlam argümanları üniversite ortamında filizlenen hikayesine o kadar ustalıkla yediriyor ki, sadece üniversite eğitimine ya da sadece Hindistan'daki eğitim sistemine değil, evrensel kriterlerle tüm eğitim-öğretim seviyelerinde geçerli farklı boyutlara tercüman olabiliyor. Bu boyutları teker teker ele almak, çok geniş bir perspektifle eğitim-öğretim sistemini tartışmak anlamına geliyor.

Senaristler Rajkumar Hirani, Abhijit Joshi ve Vidhu Vinod Chopra yıllanmış yerleşik eğitim-öğretim düzenine güçlü eleştiriler getirebilmek için Rancho gibi aykırı bir öğrenci modeline ihtiyaç duyuyorlar. Ama aslında ezbere dayalı ve öğretmen, kitap, ders notu odaklı eğitim modelinin kendisi aykırı olduğundan Rancho'nun normalliğinden doğan bir anormallik algısı beliriyor. Üniversitede çaylaklara yapılan şakalardan birine müthiş bir cevap veren Rancho'nun basit bir "tuz iletkenliği" bilgisini normal hayatta işine yaradığı anda kullanması, ders kitaplarındaki bilgi ve teorilerin beklenmedik anlarda pratiğe dökülebileceği gerçeğini ortaya koyuyor. Ama bu bilginin hınzırca bir savunma mekanizması olarak kullanılmasına benzer durumlar Rancho ve onun davranışlarını sıradışı hale getiriyor. Bilgi, kendisine ihtiyaç duyulan an ve onun uygulanış biçimiyle, yani kullanıldığı zaman değerini buluyor.


Rancho öğrenmeyi ve öğrendiklerini uygulamayı seven bir öğrenci. Mühendislik fakültesinde okumasının sebebi, makinelere ilgi duymasından kaynaklı. Makinenin tanımını genel ihtiyaçlar doğrultusunda gayet pratik ve anlaşılır biçimde yapmasına, günlük hayattan örneklendirmesine rağmen, öğretmenlerin ondan aynı kitaptaki gibi bir tanım beklemesi, beklediklerini bulamamaları sonucunda da Rancho'yu dışlamaları, aslında çoğu ülkenin eğitim sistemine bir virüs gibi bulaşmış en büyük sorunlardan biri. Kitaplara ve onları yutmuş öğretmenlere körü körüne bağlı ezberci eğitim sisteminin, öğrencinin zevkleri ve ihtiyaçları doğrultusunda öğrenme isteğine engel oluşu, belli bir zümreye ait meselelerden değil. İşini seven, becerikli ve uygulamaya önem veren bir öğrenci olmak yerine, notları yüksek bir öğrenci olma sevdası insanı mekanikleştiriyor. Bu not ve birincilik hırsı, mesleki ve sosyal yaşamında onu belli kalıplar içine hapsedip ya çok pasif ya da aşırı hırslı hale getiriyor. Rancho'nun örnek verdiği üzere, kırbaç korkusuyla sandalyeye oturan aslan için "iyi eğitim almış" demiyor, "iyi eğitilmiş" diyoruz. En önemlisi de bu sistem bireyi aile, çevre, eğitmen baskısı yüzünden ideallerini gerçekleştirememe noktasına getiriyor. İşte 3 Idiots, bu meseleleri sadece Rancho ile değil, onun kampüste tanıştığı sıkı dostları Fahran ve Raju ile de önemli ölçüde ilişkilendiriyor.

Aslında National Geographic fotoğrafçısı olmak isteyen Fahran ve yoksul ailesine bakabilmek için okulu bitirmek zorunda hisseden Raju'nun motivasyonları her ne kadar farklılık gösterse de, filmde Rancho'nun başını çektiği pek çok olay, sindire sindire mesajlarını çok etkili biçimde iletiyor. Bireyin öncelikle sevdiği alana yönelmesi, geleceğini bu yönde şekillendirmesi gerektiğini, eğitim / meslek seçiminde ekonomik ve sosyal baskıların tüm zorlamalarına karşın kişisel ideallerden sapılmaması Rancho, Fahran, Raju üçgeninde ayrı ayrı, üstelik kendini tekrar etmeden vurgulanıyor. En basitinden Fahran'ın mühendislik okumasını isteyen babasına dediği gibi daha az para kazanmak ama en azından sevdiği işi yaparak mutlu yaşamak üzerine bir vurgu bu. Tabii bu üç sıkı dostun iyi örneklendirdiği değerler kadar, fakültenin katı rektörü Viru ve ezberci bir öğrenciden acımasız bir burjuvaya dönüşen Chatur'un varlıkları da filmin iletkenliğini güçlendiren negatif unsurlar olarak iyi yer tutuyorlar. İşin içine bir de Viru'nun güzel kızı Pia ile Rancho'nun, giriş-gelişme-sonucuyla içinden ayrı bir romantik komedi çıkarılabilecek gönül ilişkisi girince tüm Bollywood gerekleri (fazlasıyla) tamamlanıyor.


Hint kültürünün olmazsa olmazı kast sisteminin ilim irfan yuvası üniversiteleri de kanatları altına alması kaçınılmaz. Kültürel farklılıkların sosyal yaşama yansımalarında görülen benzerlikler bunun gibi nice örnekte karşımıza çıkıyor. Filmde yüksek not alan öğrencilerin rektörün de bulunduğu ön sırada, düşük not alanların arka sıralarda oturdukları fotoğraf çekimi bölümü, günümüz özel üniversitelerinin burjuvaziyi körükleyen ticari yaklaşımlarına, öğrenme arzusuna sahip olandan önce, parası olanın ya da not ortalaması yüksek olanın kaliteli eğitim alabildiğine dair kast sistemi çağrışımları yapabiliyor. Birinci gelmezseniz önemli olmayacağınızın veya ailenizin istediği meslek dalında eğitim görmek zorunda kalacağınızın üzerinizde kurduğu baskının, hayata tutunamama korkusunun ırkı veya milliyeti yok. Bu baskı, korku, sınıfsal ve nota dayalı ayrım her topluma ait eğitim sistemlerine yerleşmiş ve hala da yerleştirilmeye çalışılmakta. Bu yüzden 3 Idıots'ı tek bir millete, tek bir kültüre mal etmek mümkün değil. Herşey Bollywood'un o eğlenceli, dramatik, renkli, hüzünlü kulvarlarında şekillenerek biçimsel olarak gerçeklere mesafeli, fakat mantıksal olarak gerçeklerle iç içe bir düzlemde kendini gösteriyor.

"Bollywood'un Tom Cruise" Aamir Khan'ın Rancho rolüyle bu sinemanın oyunculuk standartlarını harfiyen yerine getirdiği 3 Idıots, ilginçtir 2010'daki Bollywood Oscarları sayılan International Indian Film Academy ödüllerinde aday olduğu 22 kategoriden 16'sını kazanmış, ödül alamadığı dallardan biri de Khan'ın aday olduğu En İyi Erkek Oyuncu kategorisiymiş. Kareena Kapoor, Madhavan, Sharman Joshi gibi yıldız oyuncuların da kimi zaman abartılı, kimi zaman gözleri dolduran samimi performanslarıyla şekillenen bu standartlar, akıl dolu diyaloglar ve benzetmelerle, keyifli şarkılarla, gözleri dolduran duygusal anlarla kendini belli ediyor. Aal Izz Well ve Zoobi Doobi şarkılarının şenlendirdiği sevimli müzikal sahneler, Mona'nın doğum yaptığı bölüm, sürprizli ve mutlu final buluşması 170 dakikalık filmin bir çırpıda geçip gitmesine katkıda bulunan anlardan bazıları. 3 Idıots, henüz üçüncü yönetmenliğiyle Rajkumar Hirani'nin Bollywood'a olduğu kadar tüm dünyaya sunduğu güzel bir hediye. Hirani'nin 3 Idıots'tan beş yıl sonra çektiği ilk film olan P.K. bünyesinde yine Abhijit Joshi ve Aamir Khan'ı görecek olmamız da ayrı bir beklenti konusu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder