9 Mayıs 2025 Cuma

On Becoming A Guinea Fowl (2024)

 
Yönetmen: Rungano Nyoni
Oyuncular: Susan Chardy, Elizabeth Chisela, Esther Singini, Doris Naulapwa, Gillian Sakala, Carol Natasha Mwale, Loveness Nakwiza
Senaryo: Rungano Nyoni
Müzik: Lucrecia Dalt

Arabasıyla gece yarısı bir kostüm partisinden dönerken yolun ortasında bir ceset bulan Shula, cesedin dayısı Fred'e ait olduğunu fark eder. Görevliler neden orada olduğu ve neden öldüğü belli olamayan Fred'i aldıktan sonra cenaze sürecini izlemeye başlarız. Hatta film tamamen bu süreçten oluşmakta. Kalabalık sülalenin ve komşuların oluşturduğu kaos arasında Shula ve kuzenleri birbirleriyle konuşmaya başlayınca, Shula da kendi çapında araştırmalarını derinleştirdikçe Fred dayılarıyla ilgili karanlık sırlar ortaya çıkar. Birkaç kısa filmin ardından 2017'de yazıp yönettiği I Am Not A Witch ile başta BAFTA'nın ilk film ödülü olmak üzere çeşitli festivallerden ödül ve adaylıklar alıp ses getiren Zambiya doğumlu Rungano Nyoni, uzun bir aradan sonra On Becoming A Guinea Fowl ile çok daha güçlü biçimde geri dönüyor. Zambiya'da geçen hikayesi yerel bir kimlik taşıyor görünse de, özellikle kırsal kesimlerde kurulmuş erkek egemen normların yol açtığı kadına yönelik toplumsal baskıların evrenselliğini yansıtan bir yapım. Bir yandan ölü bulunan Fred'in ardından yakılan ağıtlar, edilen dualar, hazırlanan cenaze yemekleri sürerken, diğer yandan artık Fred'in ölü olmasından cesaret bulan yeğenleri Shula ve Nsansa geçmişe dair sırlarını konuşmaya başlıyorlar. Hatta henüz ergenlik çağında olan bir başka yeğen Bupe'nin telefonuna çektiği bir itiraf videosu buluyorlar. Böylece Fred'in hiç de bir aile büyüğü gibi davranmadığı anlaşılıyor.

Rungano Nyoni, istismar sorununu öyle bir yerden ele alıyor ki, sadece Zambiya'ya özgü olmayan ataerkil düzenin karşısında sesini çıkaramayan kadınların susma ve susturulma gerekçelerini bir yas ortamına yerleştiriyor. Bir "aile büyüğü" olarak Fred Dayı'nın pisliklerinin ifşa olması aile onuru açısından sülalenin hiç işine gelmeyecek bir durum. Böyle bir durumda maddi, en çok da manevi kayıp büyük olacaktır. Üstelik bu duruma ihtimal vermeyen veya örtbas etmeye çalışanlar sadece erkekler değil. Bupe'nin videosu ortaya çıkınca ailenin anneleri, teyzeleri, halaları yüreklerine taş basıp kendi kanlarından olan bu "yırtıcıya" siper oluyorlar. Asıl önemli olan soylarının onuruna leke düşürmemek, elaleme rezil olmamak olunca öz kızlarının uğradığı istismarları bile göz ardı edebiliyorlar. Zaten bu tür yüz kızartıcı meselelerin "aile içinde" halledilmesi taciz, tecavüz, istismar vakalarının yuvalanması için mükemmel bir kamuflaj. Üstelik aile büyüklerinin himayesi altında. Filmde aile büyüğü kadınların bir odada Shula ve Nsansa'yı karşılarına alıp sakince konuştukları sahnenin dehşet verici bir yanı var. Gencecik kızlarının onuru dururken kart zampara ağabeylerinin yediği haltların üzerini örtme refleksinin altında yatan şey, patriarka tarafından rehin alınmış, susturulmuş, etkisiz hale getirilmiş insanlık onuru olsa gerek. Dünyanın her yerinde, en azından her kırsalında durum aynı. Kadın erkek herkes bu değirmene su taşıdıkça değişmesi de imkansız görünüyor.


#metoo hareketiyle konuşmaya, sesini yükseltmeye, ifşalara, daha görünür olmaya başlayan insanlar, iptal kültürünün yerleşmesini sağladılar. Foyaları meydana çıkan bazı ünlüler eski görkemli günlerinden uzaklaştırıldı hatta hüküm giydi. Bu ifşanın başka bir boyutunda ise, eserleri başyapıt düzeyinde olan, kendileri birer dahi olarak görülen sanatçıların özel hayatlarındaki istismar, taciz, tecavüz, şiddet geçmişleri ancak mağdurların konuşmaya, örgütlenmeye başladıkları zaman ortaya çıktı. Ama bu hareketler çoğunlukla kamuoyunun gözü önünde oldu ve tabii ki şehirliydi. Kırsal kesimde hala bunun izi sürülemez, insanlar konuşamaz, konuşsa dahi haklı olsa bile haksız görülür, ailenin, sülalenin lekesi olurlar. Kendilerine yapılan kötülüklere karşı susmayı kanıksarlar. Filmde ancak Fred dayılarının ölmesinden cesaret alıp önce birbirleriyle konuşabilen, sonra da Bupe'nin videosu vesilesiyle annelerinin nasıl tepki vereceklerini bekleyen üç yeğen, kırsalın bu çıkmaz sokağına giriyorlar. Sanatçının karakteri ve özel hayatıyla sanatı arasındaki ilişkinin çelişkisinden farklı olarak Fred'in tek vasfının sadece bir aile büyüğü olması, onun yaptıklarının kabul edilmemesine, daha da fenası örtbas edilmesine yetiyor. Aile, akrabalık, din gibi tabular türlü sapkınlıklarla hiçbir zaman yan yana anılmıyor. Namus, şeref, ahlak, günah gibi kavramlarla bastırılıyor. Böylelikle Fred gibi erkeklere toplumsal bir dokunulmazlık zırhı bahşediliyor. Çünkü yaşlılar, akrabalar, babalar, amcalar, dayılar, din adamları asla böyle şeyler yapmazlar (!)

Rungano Nyoni filmde bu dehşet verici konuya bir başka eklenti daha  yapıyor. Fred'in genç karısı ve onun akrabaları ile Fred'in tarafı arasındaki itibar ve mal paylaşımının yapıldığı final bölümü. Yine aile büyüğü erkeklerin moderatörlüğündeki cenaze sonrası bu hesaplaşma yine kan dondurucu toplumsal gerçekliklerle dolu. En çok da aile büyüğü kadınların Fred'in karısına olan nefreti tam bir akıl tutulması yaratıyor. Başına buyruk zampara Fred'den olan bir sürü çocuğuyla perişan hale düşen genç kadının "kocasına ilgisizlik" ile suçlanma ironisi, aynı zamanda onun ve sülalesinin Fred'in sülalesi karşısında düştüğü aşağılanma bu dünyanın acı gerçeklerinden. Filmde adı geçen beç tavuğu metaforundan da mutlaka bahsetmek gerek. Orijinal adı "Numididae", menşei Batı Afrika olan bu tavuk türü, filmde görünen bir belgeselde de duyduğumuz üzere çok konuşkan bir hayvan. Bu konuşkanlık doğadaki tüm hayvanlar için de faydalı. Beç tavukları bir yırtıcının yaklaştığını gördüklerinde hep bir ağızdan sesler çıkarıyorlar. Bu sesler adeta "dikkat edin, tehlike var" uyarısı. Filmin başında arabada beç tavuğuna benzeyen bir kostümle partiden dönen Shula, onun kuzenleri olan Nsansa ve Bupe de bu beç tavuklarının insan versiyonu olarak görülebilir. Ne var ki tehlikeyi konuşarak haber verseler bile aileleri tavuklar kadar bile olamıyorlar. İlk kez bir filmde oynayan Shula rolündeki Susan Chardy ise beklenmedik biçimde çok tecrübeli, soğukkanlı, aynı zamanda her an duygusal patlama yaşayacakmış gibi kontrollü ve doğal görünüyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder